Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

296 Basın Yoluyla Kişilik Hakkının İhlalinin Tespitinde Kullanılan Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları ... arşivlerini düzenlemesini istemek ya da haberlerini arşivlemelerini engellemenin ifade özgürlüğüne ket vuracağı değerlendirmesinde bu- lunmuştur. Mahkeme, ilgili haberleri ele almış ve bu haberlerin objek- tif olduğunu saptamış ayrıca bu haberlere erişimin sınırlı olduğunu belirtmiştir. Bu çerçevede Mahkeme, 8. maddenin ihlal edilmediği so- nucuna varmıştır. SONUÇ Basın haber verme, denetim ve eleştiri ve kamuoyu oluşturma gö- revlerini yerine getirdiğinden basın özgürlüğü demokratik toplumlar için vazgeçilmez olup gerek anayasa ve kanunlarda gerek uluslararası metinlerde güvence altına alınmıştır. Basının özgürlüğü sınırsız olmayıp bunun en önemli sınırların- dan birini “kişilik hakkı” oluşturmaktadır. Bir kimsenin insan olması sebebiyle kendisine tanınmış olan ve kişinin kendi özgür ve bağım- sız varlığının bütünlüğünü sağlayan doğuştan sahip olduğu haklara kişilik hakları ya da genel bir ifadeyle kişilik hakkı denir. Bu hakkın kapsamına giren başlıca kişisel değerler, kişinin hayatı, sağlığı, vücut bütünlüğü, şeref ve haysiyeti, özel ve sır alanları, adı, resim ve sesidir. Özellikle, şeref ve haysiyet, özel ve sır alanları (ya da bu çalışmada her ikisini birlikte ifade etmek üzere kullanılan özel yaşam alanı) ve resim, basın yoluyla en çok ihlal edilen kişisel değerlerdir. Basın yoluyla kişilik değerlerinin ihlal edilmesi sebebiyle basın öz- gürlüğü ile kişilik hakkının karşı karşıya geldiği pek çok durum yargı kararlarına konu olmuş; gerek Yargıtay gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu hallerde dengenin ne yönde ve hangi koşullarla kuru- lacağına ilişkin içtihat geliştirmişlerdir. Hem Yargıtay’ın hem de AİHM’nin özel yaşama saygı gösterilme- sini isteme hakkı gibi kişilik hakkı ile ifade özgürlüğünün bir uzantısı olan basın özgürlüğünün çatıştığı durumlarda dikkatli bir inceleme gerçekleştirdikleri görülmektedir. Gittikçe yaygınlaşan ve fiziksel ola- rak engellenmesi mümkün olmayabilen basın yoluyla kişilik hakkının ihlalinde mahkemelerin korumacı bir tutum sergileyerek basın kuru- luşlarına basın özgürlüğünün sınırını kişilik hakkının oluşturduğunu hatırlatmaları büyük önem taşımaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1