Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

307 TBB Dergisi 2020 (151) Abdurrahman Ali YILDIRIM bir alandır. Hukuk çerçevesinde ele alınan toplum halinde yaşayan in- sanın yasal varlığı, biyolojik varlığı ile örtüşmekte, insanın biyolojik varlığı da yasalara dayanan davranışları desteklemektedir. Dolayısıy- la birey ve toplumun varlığına esas teşkil eden, toplumsal adalet kav- ramına hizmet eden insanın yasal varlığının temeli; örf, adet ve ahlak kuralları ile birlikte yasalara dayanan davranışları destekleyen insanın biyolojik varlığıdır denilebilir. Gerek insanın kendi bedeni üzerinde gerekse diğer canlılar üzerindeki biyoteknolojik muamelelere dair de- ğerlendirmeler, temelde insanın bir biyolojik varlık olması esası göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. 9 Hukuk alanında yeni bir sahanın, kavramın, olgunun ve değerlen- dirmenin ortaya çıkmasında hukuk felsefesi ve hukuk sosyolojisinden yararlanılmaktadır. Hukuk felsefesi adalete uygun hukukun nitelikle- rinin neler olduğunu incelerken, hukuk sosyolojisi sebep ve sonuç iliş- kileri ekseninde toplum yararına hizmet eden hukuku incelemektedir. Hukuk felsefesi, biyoteknoloji hukuku gibi yeni alanlarda, hukukun yönelmesi gereken yolu belirleyip adalet fikrinin gerçekleşmesine kat- kı sağlamaktadır. Hukuk sosyolojisi ise özellikle yeni sahaları konu edinen yasama çalışmaları için, yasaların sebepleri ve sonuçlarına dair somut çıkarımlarda ve öngörülerde bulunan bir müessesedir. 10 Biyoteknoloji hukuku; özünde biyoteknoloji alanındaki uygu- lamaları konu aldığından bu alanın gelişmesi ve somut sonuçlarının toplum hayatında görülmesiyle birlikte gündeme gelmekte ve zaman- la gelişme göstermektedir. Başlarda karşılaşılan birçok mesele klasik hukuk alanlarındaki ilke ve hükümlerle çözülmeye çalışılsa da, günü- müzdeki gelişmeler doğrultusunda biyoteknolojinin hukuki yönü etik değerlendirmeler ekseninde şekillenmektedir. Bu doğrultuda, yukarı- da da değinildiği üzere, klasik hukuk alanlarına göre yeni ve multidi- sipliner bir hukuk dalı olarak ortaya çıkmaktadır. Hukuk, toplumsal gelişmelere paralel olarak ve/fakat toplumsal gelişmelerin gerisinden gelen, sürekli değişim ve gelişim halinde olan sosyal bir bilimdir. Ortaya çıkan bir durum, yenilik, gelişme veya fikir, sosyal hayatı etkilediği süreç içerisinde reaktif olarak hukuki tartış- 9 Raymond R. Coletta, “Biotechnology and the Creation of Ethics”, McGeorge Law Review, Pacific McGeorge School of Law, 32. Cilt, 2000, s. 107, 108 10 Adnan Güriz, Hukuk Başlangıcı, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2006, s. 39

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1