Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı
354 Sözleşme İlişkilerinin Kurulmasında ve Borç İlişkilerinde Üçüncü Kişi yetkisi bulunmaz. 95 Buna karşılık vaat eden borcu üçüncü kişiye ifa etmez ise, borcun ifa edilmemesine ilişkin hükümler uygulama alanı bulabilir ve doğan zararın tazmini vaat ettiren yönünden her zaman talep edilebilir. 96 Tam üçüncü kişi yararına sözleşmede ise hem vaat ettiren hem de üçüncü kişi sözleşmenin kurulması ile birlikte alacak hakkı kazanır. 97 Her ne kadar vaat edenin ikisinden de ifayı talep etme imkânı bulunsa da ifa aynı kişiye yani üçüncü kişiye yapılmak zorunda olduğundan aralarında bir alacaklı teselsülü doğabileceği söylenemez. 98 Diğer yandan tam üçüncü kişi yararına sözleşme yapılır yapılmaz, üçüncü kişi alacak hakkı kazansa da bu hakkını kullanaca- ğını vaat edene bildirinceye kadar vaat ettirenin hak üzerinde tasarruf imkânı da devam eder. (TBK m. 129/II) Sözleşme ilişkisinden doğan borçların ihlali durumunda üçüncü kişi sözleşmenin tarafı olmadığın- dan yine vaat ettirene karşı bir hak veya yetkiye sahip değildir. Buna karşılık üçüncü kişi bildirimde bulunduktan sonra artık içeriğe uygun ifayı ve talep hakkına bağlı olarak da borcun ifa edilmemesi üzerine uğrayacağı zararın tazminini talep edebilir. III. SONUÇ Üçüncü kişi kavramı bir yönü ile borç ilişkilerinin doğmasında ve sürmesinde, iradeleri birbirine bağlanan taraflar dışındaki herkesi ifa- de ederken; diğer yönü ile de yardımcı kişi, temsilci, kaim kişi, haber- ci, müzakere yardımcısı veya tüzel kişi organları gibi kavramlardan ayrılmaktadır. Taraflardan birinin sözleşmenin yapılması sırasında yardımından yararlandığı kimseler ile temsilciler üçüncü kişi sayıl- mazlar. Bu kişilerin borçlunun emri altında olmasına veya borçluya bir sözleşme ilişkisiyle bağlı bulunmasına gerek olmamakla birlikte 95 Engel, s. 419; Du Pasquier, s. 679 vd.; Von Tuhr, s. 236 vd; Tekinay/Akman/Bur- cuoğlu/Altop, s. 220; Eren, s. 1283; Kocayusufpaşaoğlu, s. 31; Tunçomağ, s. 964 vd; Oğuzman/Öz, C.II, s. 455. 96 Engel, s. 424; Du Pasquier, s. 679-678; Von Tuhr, s. 237; Eren, s. 1283; Oğuzman/ Öz, C.II, s. 455. Doktrinde üçüncü kişinin uğradığı zararın tazmininin de vaatetti- ren tarafından vadedenden istenebileceği kabul edilmektedir. Böylelikle üçüncü kişinin talep hakkı bulunmaması yüzünden doğacak sakıncaların azaltılacağı dü- şünülmekle birlikte bu çözümün geçerli hukuki dayanağı oldukça tartışmalıdır. 97 Engel, s. 424242-245; Du Pasquier, s. 661-683; Bucher, s. 479; Akyol, s. 111; Koca- yusufpaşaoğlu, s. 30-31; Eren, s. 1284; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 219; Oğuzman/Öz, C.II, s. 456. 98 Eren, s. 1290; Oğuzman/Öz, C.II, s. 457.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1