Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

364 Kırılganlık Kavramı ve Özerklik Değeri Işığında Devletin Sorumluluğu Fineman’ın kırılganlığı geniş anlamıyla ele alması görüşü başka hukuk yazarları tarafından da paylaşılmaktadır. Örneğin Jonathan Herring’e göre hepimiz kırılganızdır, zira hepimiz fiziksel ve ruhsal sağlığımız için başkalarına derinden bağlıyızdır. 13 Yazarın kendi ge- liştirdiği kırılganlık tanımına göre, zarar riskiyle karşı karşıya olma, kişinin söz konusu riskten kolayca kaçınma olanağının olup olmaması ve son olarak şayet risk gerçekleşmişse, kişinin bu zararı gidermeye ilişkin olanakları, bir kimsenin kırılgan olup olmadığını belirleyen üç farklı bileşeni oluşturmaktadır. 14 Turner, Fineman ve Herring’in içinde bulunduğu ekol, kırılganlığı herkes için geçerli bir durum olarak “geniş” anlamıyla ele almakta ve “evrensel kırılganlık” veya “kırılganlık tezi” yaklaşımını savunmak- tadır. 15 Evrensel yaklaşımı savunan yazarlara göre, kırılganlık insani durumun temel bir özelliğidir, biyolojik olarak zorunlu ve kalıcıdır, aynı zamanda bireylerin kendilerini yaşamlarının farklı noktalarında içinde buldukları kişisel, ekonomik, sosyal ve kültürel koşullara da bağlıdır. 16 Kırılganlığın geniş tanımlarının karşısında kırılganlığı sadece belirli kişi veya gruplar açısından öngören tanımlar mevcuttur. Bu doğrultuda, kırılganlığın “dar anlamları” kapsamında çeşitli grupla- rı kırılgan olarak tanımlamak mümkündür. 17 Örneğin Avrupa Cin- siyet Eşitliği Enstitüsü (EIGE) kadın ve çocukları kırılgan olarak ni- telendirmiş, ayrıca “dezavantajlı durumda olan veya ötekileştirilmiş 13 Jonathan Herring, Vulnerable Adults and the Law, Oxford: Oxford University Press, 2016, s. 7, 10. 14 Jonathan Herring, Vulnerability, Childhood and the Law, Cham: Springer, 2018, ss. 13-14. 15 Kate Brown/Kathryn Ecclestone/Nick Emmel, “The Many Faces of Vulnerabi- lity”, Social Policy & Society, 16:3, 2017, s. 504. Geniş ve dar anlamlara karşılık gelecek şekilde yapılan bir başka ayrım da zayıf (thin) ve güçlü (thick) kırılganlık ayrımıdır. Herkesin kırılgan olduğu yaklaşımı kırılganlığın “zayıf” anlamı ola- rak nitelendirilirken birtakım gerekçeler doğrultusunda kırılgan sayılan kişilere yönelik güçlü kırılganlık ifadesi kullanılmaktadır (Bakınız: Jennifer Collins, “The contours of ‘vulnerability’”, Vulnerabilities, Care and Family Law içinde, (Ed.) J. Wallbank/J. Herring, 54-96, Oxon: Routledge, 2014, s. 69). 16 Brown/Ecclestone/Emmel, s. 498. 17 AİHM kararlarında da kırılganlığın sadece belirli kişi ve gruplar açısından kabul edilmesi anlamında dar şekilde tanımlandığı belirtilmektedir. (Bakınız: Elif Çelik, “İnsan Hakları Bakımından Kırılgan Kavramına Bir Giriş ve Kavramın AİHM Ka- rarlarındaki Görünürlüğü”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Cilt: 22, Sayı: 1, 2020, s. 68).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1