Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

366 Kırılganlık Kavramı ve Özerklik Değeri Işığında Devletin Sorumluluğu geniş anlamda tutmak, özel koruma gerektiren grupları gözden ka- çırmaya ve birtakım kırılganlıkları normalleştirmeye sebep olurken, kavramı sadece (çocuklar, yaşlılar veya engelliler gibi) birtakım grup- lara özgü olarak dar anlamda kullanmanın ise aslında herkes için bir şekilde söz konusu olan kırılganlığı patolojik hale getirmek ve belki de bu grupları güçsüzleştirmek riskleri taşıdığı farklı yazarlarca dile getirilmiştir. 24 Bu eleştirileri bertaraf etmesi açısından Paul Formosa, her iki anlamın da kırılganlık kavramına ilişkin tamamlayıcı olduğunu ve bir anlamda herkesin kırılgan olduğu kadar birtakım kişilerin daha fazla kırılgan olduğunu kabul etmekte ve ayrıca bazı kırılganlıkların daha kötü veya haksızca olduğunu belirtmektedir. 25 Kırılganlık, özellikle biyoetik çalışmalarda da sıklıkla zikredilmek- tedir. Biyoetik alanında öncelikli olarak araştırma etiğinde kırılganlık kavramı çokça tartışılmıştır. Bu alanda kırılganlık kavramı, araştır- maya katılanların koşulları veya niteliklerinden kaynaklanan rıza ve kötüye kullanıma ilişkin riskler konusunda etik komiteleri ve araştır- macıları uyarmıştır. 26 İkinci olarak klinik etiğinde kırılganlık özerklik, yararlılık veya bilerek zarar vermeme ilkeleri bağlamında tartışılan ve bu ilkelerin uygulanışına ilişkin yeni sorular ortaya atan bir kavram olarak ele alınmıştır. 27 Biyoetik alanında kullanılan kırılganlık kavramına ilişkin olarak Wendy Rogers ikili bir ayrım yapar. Kimi çalışmalar kırılganlığı insan olmanın bir koşulu olarak ele alıp bu anlamda “evrensel kırılganlık” tanımına gönderme yaparken kimi çalışmalar bağlamsal koşullara da- yanarak özellikle belirli bireyler açısından risklerin daha fazla olması anlamındaki kırılganlığı esas almaktadır. 28 Bu son anlamda kullanılan kırılganlık, sadece belirli grupların özel durumunu göz önünde bulun- durması sebebiyle daha dar anlamıyla kırılganlığa işaret etmektedir. Rogers’ın da işaret ettiği üzere özellikle kamu sağlığı alanına ilişkin “sosyal kırılganlık” olarak nitelendirilen, sağlığın sosyal belirleyicileri 24 Formosa, ss. 91-92. 25 Formosa, s. 92. 26 Wendy Rogers, “Vulnerability and Bioethics”, Vulnerability New Essays in Ethics and Feminist Philosophy içinde, (Ed.) Catriona Mackenzie/Wendy Rogers/Susan Dodds, New York: Oxford University Press, 2014, s. 64, 70. 27 Rogers, ss. 71-76. 28 Rogers, s. 60.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1