Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı

369 TBB Dergisi 2020 (151) Nadire ÖZDEMİR Örneğin kadınlar testis kanserine karşı zarar görmez durumdadırlar. 41 Tüm insanların kırılgan olduğu varsayımını temel alan geniş anlamda kırılganlıkta “herhangi bir derecede” kırılganlık söz konusuyken bir- takım grupların daha kırılgan olduğu varsayımını savunan dar anlam- daki kırılganlıkta “yüksek derecede” kırılganlık söz konusudur. 42 Yine karmaşık ve farklı biçimlerde karşımıza çıkan kırılganlıklar her ne ka- dar evrensel ve sürekli olsa da, somut duruma özgüdür. 43 Bu anlamda kırılganlığın içkin, durumsal, patojenik, eğilimsel ve vakasal ayrımları derece ve bağlama uygun bir zemin oluşturması bakımından elverişli bir sınıflandırma sunmaktadır. Kırılganlığın dışsal ve içsel unsurları olduğu da belirtilmektedir. Dışsal unsurlar, diğer bireylerden gelebileceği gibi, hava muhalefe- ti gibi doğal süreçler aracılığıyla bireyi zarar tehdidi altında bırakan güçler de olabilir. İçsel unsurlar ise bireyin söz konusu bu güçlerden kendisini koruma yetisine ilişkindir. 44 Kimi bireyler dışsal etkenlere maruz bırakılabilir ve eğer kendilerini bundan korumaktan yoksun- larsa içsel etkenler kapsamında da kırılgan sayılırlar. Doris Schroeder ve Eugenijus Gefenas hem dışsal hem içsel unsurları gözeten bir tanım olması açısından kırılganlığı en genel ve yalın olarak kişinin zarar ola- sılığı karşısında kendisini koruyamaması olarak açıklar. 45 Bir başka ayrımda ise kırılganlık nesnel ve öznel anlayışlara göre sınıflandırılmaktadır. Buna göre bir kimse dışarıdan, nesnel olarak kı- rılgan görülebilir, ancak kişinin kendi durumuna atfettiği anlama göre söz konusu kişi kırılgan hissetmeyebilir. 46 Joel Anderson’a göre bir kimse, kendisi için önemli olan şeyleri baltalayan faktörleri önleyebile- cek durumda olmadığı ölçüde kırılgandır. Bu anlamda kırılganlık, bir tür güç kontrolüdür. 47 Anderson’ın tanımındaki “kendisi için önemli 41 Formosa, s. 90. 42 Formosa, s. 91. 43 Martha Albertson Fineman, “The Vulnerable Subject and the Responsive State”, Emory Law Journal 60, no. 2 (2010), s. 268. 44 Herring, 2018, s. 10. 45 Yazarlar bu genel tanımı farklı ögeler bağlamında kademeli olarak çeşitlendirmiş- lerdir (Doris Schroeder/Eugenijus Gefenas, “Vulnerability: Too Vague and Too Broad?”, Cambridge Quarterly of Healthcare Ethics 18 (2009), ss. 116-117). 46 Herring, 2018, s. 11. 47 Joel Anderson, “Autonomy and Vulnerability Entwined”, Vulnerability New Es- says in Ethics and Feminist Philosophy içinde, (Ed.) Catriona Mackenzie/Wendy Rogers/Susan Dodds, New York: Oxford University Press, 2014, s. 135.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1