Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı
378 Kırılganlık Kavramı ve Özerklik Değeri Işığında Devletin Sorumluluğu belirsizlik bir nevi esneklik de sağlamaktadır ve bu esnekliğin aynı za- manda kırılganlık kavramının “çok-amaçlı” olmasına da hizmet ettiği söylenebilir. 86 Kırılganlık teorisi, yeni eleştirel sorular ortaya atmak, birey ve devletin sorumluluğu ve hukukun rolü hakkında yerleşik varsayımlara meydan okumak ve eşitsiz sosyal ilişkileri yeniden ele almak için elverişli bir “şablon” sunmaktadır. 87 Bu şablon, kırılgan- lıkların yarattığı eşitsiz koşulları dönüştürücü eşitlik ışığında ortadan kaldırıp bu anlamda birey özerkliğini güçlendirici koşullar sağlamak ve sosyal adalet ilkesi çerçevesinde kaçınılmaz kırılganlıklara ilişkin devletin gerekli önlemleri alması adına önemli bir bakış açısı ortaya koymaktadır. Ancak bu bakış açısının belirli bir kırılganlık ve özerklik anlayışı temel alındığı takdirde daha sağlam bir zemine oturacağını belirtmek mümkündür. Bireyi diğer insanlardan ve koşullardan bağımsız olarak resme- den liberal anlamdaki özerkliğin eleştirisi olarak getirilen ve ihtimam etiği teorisi üzerinden yükselen ilişkisel özerklik, birey kimliğinin ve tercihlerinin ilişkiler ve koşullar vesilesiyle şekillendiğini belirterek bağlamsal ve bütünsel bir yaklaşımı esas alır. Kırılganlık yaklaşımının da ihtimam gösterme, ihtiyacı olanla ilgilenme gibi “değersizleştiril- miş” birtakım eylemlerin (özellikle feminist yazarların da katkısıyla) yeniden gündeme getirilmesine vesile olduğu belirtilmektedir. 88 Bu eylemlerin ilişkisel özerklik ve ona temel oluşturan ihtimam etiğiyle ilişkisi düşünüldüğünde kırılganlık yaklaşımının söz konusu özerklik teorisi ışığında ele alınması daha uygun görünmektedir. Bu anlamda Mackenzie’nin liberal anlamda özerklik ile kırılganlığın değerlendiril- mesinin hatalı olacağına ilişkin eleştirisi haklı bir eleştiri gibi durmak- tadır. Ayrıca gerek kırılganlığın gerek özerkliğin bağlamsal şartlarda azalıp artması söz konusu olduğundan ilişkisel özerklik bu kesişimi daha iyi yansıtıyor gibidir. 89 Dikkat edilirse bu açıklamalar, kırılganlığın geniş veya evrensel tanımlarını daha fazla dikkate alıyor gibi durmaktadır. Zira sadece be- lirli insanların kırılgan değil, tüm insanların doğası gereği ve ayrıca di- 86 Cole, s. 76. 87 Fineman, 2017, s. 134. 88 Cole, s. 79. 89 Margaret Isabel Hall, “Relational Autonomy, Vulnerability Theory, Older Adults and the Law: Making It Real”, Elder Law Review 12, no. 1 (2019), s. xiii, xxii.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1