Türkiye Barolar Birliği Dergisi 151.Sayı
45 TBB Dergisi 2020 (151) Kadriye BAKIRCI katılımının kısıtlanmasına veya bunların hariç tutulmasına yol açma- masını dile getirmektedir (ilke 12). İş yaşamında şiddet ve taciz, maruz kalanın tüm insan haklarını ihlal eder. Şöyle ki, şiddet ve taciz, maruz kalanın, • kişilik haklarının ihlalidir; • çalışma hak ve özgürlüğünün ihlalidir; • ayrımcılık yasağı veya eşitlik ilkesinin ihlalidir; • çalışanların elverişli koşullarda/insan onuruna yakışır bir ortam- da çalışma hakkının ihlalidir; • çalışanların iş sağlığı ve güvenliğinin ihlalidir; • çalışma barışının ihlalidir; • kamu düzeninin ve güvenliğinin ihlalidir. 31 Sözleşme’de, Önsöz’ü dahil incelendiğinde, bu hukuksal sonuçla- rın hepsine genel olarak değinildiği görülmektedir. Ancak Sözleşme, özel olarak iş yaşamında şiddet ve tacizin iki hukuksal sonucuna vur- gu yapmakta ve taraf devletlerden bu sorunun temel olarak • eşitlik veya ayrım yasağı mevzuatı ve • iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde düzenlenmesini öngörmektedir Tavsiye Kararı ise, iş yaşamında şiddet ve tacizin ayrıca, gerekli olan durumlarda iş hukuku ve ceza hukuku kapsamında düzenlenme- sini tavsiye etmektedir. 1.2.1.1.İş Yaşamında Şiddet ve Tacizin Eşitlik veya Ayrım Yasağı Mevzuatı Çerçevesinde Düzenlenmesi Sözleşme’nin pek çok maddesinde, iş yaşamında şiddet ve tacizin eşitlik veya ayrım yasağı ilkesini ihlal ettiği vurgulanmaktadır. 32 Sözleşme, özel olarak, kadın ve kız çocuklarına yönelik toplum- sal cinsiyet rollerine dayalı şiddet ve tacize, göçmenlere yönelik şiddet 31 Bakırcı (2000). 32 Bakırcı (2012).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1