Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı
3 TBB Dergisi 2021 (152) Mehmet Zülfü ÖNER ana unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir. Temel insan hakları- nın evrensel olarak kabul edilmesi sonucunda, bu hak ve özgürlüklerin tanınması ve güvence altına alınması amacıyla birçok çalışma yapılmış, ulusal ve uluslararası düzeyde hukuki düzenlemeler yapılmıştır. Yukarıda ifade edilen anlayışın bir sonucu olarak, dünyada bü- tün modern hukuk sistemleri, kişilere insan olarak doğmuş olmasın- dan kaynaklanan bazı temel hak ve özgürlükleri tanınmıştır. Bu hak ve özgürlüklerden birisi de eşitlik ilkesi kapsamında ele alınabilecek olan ayrımcılığa tabi tutulmama hakkıdır. 2 Tarih boyunca ayrımcı uy- gulamaların din, dil, ırk, kültür, cinsiyet, siyasal düşünce, engellilik ve sair nedenlerden dolayı kendisini gösterdiği görülmüştür. Bunun bir sonucu olarak, ayrımcılık yasağını düzenleyen uluslararası hukuk metinlerinin kabul eden devletler egemenliği altında bulunan bütün bireylere ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka fikir, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum vb. farklı statüler bakımından hiçbir ayrım gözetmeksizin ilgili temel hakları tanımak ve bu haklara saygı göstermekle yükümlü tutulmuştur. Ayrımcılık yasağının düzenlendiği uluslararası sözleşme ve hu- kuki metinler, ayrımcılığı önlemek ve ortadan kaldırmak için, taraf devletlere pozitif yükümlülükler öngörmektedir. Bu yükümlülük, hu- kukun diğer alanları yanında ceza hukukunu da ilgilendirmektedir. Bunun bir sonucu olarak, modern hukuk sistemlerinde önceleri insan hakları hukukunun parçası olarak görülen ayrımcılık yasağına ilişkin düzenlemeler, bu yasağa aykırı davranışların zamanla suç olarak dü- zenlenmesi ile birlikte ceza hukuku alanında da kendisini göstermeye başlamıştır. Gerek taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerin yüklediği yü- kümlülükler, gerekse modern hukuk sitemlerinde ayrımcılığın suç olarak düzenlenmesi eğilimi ülkemizi de etkilemiş, 2005 yılında yü- rürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesi ile ayrımcılık bir suçu bağımsız bir suç olarak düzenlenmiştir. 2014 yı- lında yapılan değişiklikle bu suçun başlığı ve içeriğine “nefret” ifa- desi eklenmiş, böylece düzenleme nefret ve ayrımcılık suçu’na dö- nüşmüştür. 3 TCK’nın 122. maddesinde sınırlı sayıda hareketlerin suç 2 KemalGözler, Eşitlik İlkesi, http://www.anayasa.gen.tr/esitlik.htm, (e.t.21.05.2020) 3 Nefret suçu, “failin din, dil, ırk, etnik köken, engelli olma, cinsiyet ve cinsel yöne-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1