Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı
95 TBB Dergisi 2021 (152) Murat ŞAŞI Danıştay’ın bu kararında da idarenin sorumluluğunun hizmet ku- suruna dayandırılmak istenmesi hatalı bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Olay, enerji nakil hattı işletmeciliği gibi idarenin tehlikeli bir faaliyetinden kaynaklanmaktadır. Ortada nakil hattının bakım ek- sikliğine ve hattaki bir aksaklığa ilişkin somut bir tespit bulunmamak- tadır. Zarar, öngörülebilir ve önlenebilir bir nitelikte değildir. Tutulan iki tutanak arasındaki tarih farklılığı ile zarar arasında bir illiyet bağı bulunmamaktadır. Zararın risk ilkesi uyarınca objektif sorumluluk esaslarına göre tazmin edilmesi gerekirken, hizmet kusuruna dayan- dırılmasının, idareyi sorumlu tutma adına yapılan hukuki bir zorlama olduğu düşünülmektedir. Halbuki, risk sorumluluğu kapsamında bu zararın tazmini pekâla mümkündür ve bunun hukuken daha isabetli bir yol olduğu düşünülmektedir. 79 Yine, elektrik idaresine ait gerilim hattının koparak yere düşme- si nedeniyle yaşanan vefat olayında, kabloların kopmasında idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle tazminat talebi ilk derece mah- kemesince kabul edilmiş ve bu karar Danıştay’ca onanmıştır. 80 Güncel bir diğer kararda da, elektrik nakil hattından kaynaklı orman yangını sonucu oluşan zarar nedeniyle Orman Genel Müdürlüğünce elektrik idaresine karşı açılan tazminat davasında, yangına sebep olan enerji nakil hattının davalı idareye ait olduğu, dolayısıyla bu hattın periyo- dik bakım ve onarımında davalı idarenin sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle hizmet kusuru üzerinden idarenin sorumluluğuna gidil- mesi gerektiği belirtilmektedir. 81 Oysa enerji nakil hatları idarenin riskli varlıklarından olup, bu riskli varlık nedeniyle uğranılan zararın hizmet kusuru yerine kusur- suz sorumluluk ilkesine göre tazmini daha yerinde bir yaklaşım ola- caktır. Zira zarar, hizmetin bünyesinde barındırdığı riskten kaynak- lanmaktadır ve burada idarenin risk ilkesi uyarınca sorumlu olması gerekmektedir. Enerji nakil hattındaki kopmanın üçüncü kişinin ku- suru veya umulmayan bir halden kaynaklandığı idare tarafından ileri sürüldüğünde, bu iki husus risk ilkesinde dikkate alınmaz iken, kusur sorumluluğunda dikkate alınabilecektir. Bu durum da idarenin kıs- men veya tamamen sorumsuzluğuna kadar gidebilecektir. 79 Murat Şaşı, Mülkiyet Hakkı İhlallerinde İdarenin Hukuki Sorumluluğu, Yetkin Yayınları Ankara, 2019, s.222. 80 Danıştay 10. Daire, E:1996/6495, K:1998/720, 18.02.1998. 81 Danıştay 10. Daire, E:2015/4158, K:2018/3135, 16.10.2018.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1