Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

115 TBB Dergisi 2021 (152) Çiğdem YAZICI Buna karşın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi menfi tespit ve istirdat is- temli olarak açılan davada tam aksi yönde bir değerlendirme yapmış- tır. 20 Anılan kararda “ Dosyanın yapılan incelemesinde, icra takip dosyasın- dan fiili haczin gerçekleştirildiği 24.08.2009 tarihinin ertesi günü 25.08.2009 tarihinde, ortada haciz baskısı yokken, davacı şirketin, imza sirküleri uyarınca, iki imza yetkilisi ve vekili tarafından ilgili icra dairesine gidilmek suretiyle, borcun kabulü mahiyetindeki, ödeme taahhüdünde bulunulduğu anlaşılmış- tır….Mahkemece, bahsi geçen husus hiç değerlendirilmeksizin, yanılgılı ge- rekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kanaatimizce bu karara katılmak mümkün değildir. Zira öncelikle ortada haciz baskısının olmadığına dair değerlendirme hatalıdır. Fiili haczin tatbikinden bir gün sonra yapılan borcun tak- sitle ödenmesi taahhüdü açıkça hacizli malların satışı tehdidi altında yapılmış kabul edilemelidir. Diğer taraftan Yargıtay’ın haciz esasında dahi borç ikrarının haciz baskısı altında yapıldığından bahisle menfi tespit davası açılmasına cevaz veren kararları göz önünde bulundu- rulduğunda, hacizli malların satışı tehdidi altında da aynı baskının bulunduğuna şüphe yoktur 21 . II- Borcun Taksitle Ödenmesi Tahhüdünün Koşulları Alacaklının kabulüne bağlı olmaksızın, borçlunun tek taraflı be- yanı ile takibe konu borcu taksitle ödeyebilmesi ve bu süreçte de icra takibini durdurabilmesi için borçlunun taksitle ödeme taahhüdünün İcra ve İflâs Kanunu’nun 111. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenen koşullarda gerçekleşmesi gerekir. Bu koşulların gerçekle- şip gerçekleşmediğini icra memuru kendiliğinden gözetir. Şayet ko- şullara uygun bir taksitle ödeme taahhüdü söz konusu ise icra me- murunun takdir yetkisi bulunmamaktadır. İsviçre’deki düzenleme özellikle bu yönü ile İcra ve İflâs Kanunu’ndaki sistemden ayrılmakta- sıtlanan borçlunun borcu taksitle ödemeyi taahhüt etmesinin borcun tamamını ikrar anlamına gelmediğinin de nazara alınmaması doğru görülmemiştir.” 3. HD, 27.09.2001, 6881/8220 (Kazancı İçtihat Bankası). 20 23. HD, 05.11.2019, 5148/4523 (Lexpera). 21 “Davacının traktörü haczedilmiş ve traktör bir üçüncü şahsın yedieminliğine tev- di olunmuştur. Bu durumda, davacının traktörünü muhafaza altından kurtara- bilmek için icra dosyasında borcu kabul edip ödeme mehli istemesi borcun kesin ve samimi olarak ikrarı anlamına gelmediğinden, menfi tespit ve istirdat davası açma hakkını ortadan kaldırmaz”. 11. HD, 15.06.1989, 657/3653 (Kazancı İçtihat Bankası). Ayrıca bkz.yuk. dn. 19.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1