Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı
119 TBB Dergisi 2021 (152) Çiğdem YAZICI Bu aşamada alacaklı bu teklifi kabul etmeyerek borçlunun mallarının haczini talep edebilir. Borçlunun mahcuz malı para ise bu durumda taksitle ödeme taah- hüdünün ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Doktrinde borçlunun ban- kadaki ya da üzerindeki paranın haczedilmesi halinde taksitle ödeme taahhüdünün uygulama alanı bulmayacağı, maddenin düzenleniş amacının borçlunun mallarının satılmasını önleyerek daha az zarar ile taksitler halinde borcunu ödeme imkânına kavuşması olduğu dikkate alınarak, mahcuz paranın alacaklıya ödenmesini önlemek amacıyla borcun taksitle ödenmesi taahhüdünün hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebileceği ifade edilmiştir. 36 Kanaatimizce bu konu değerlendirilirken somut duruma göre taraf menfaaatleri dikkate alı- narak bir sonuca varılmalıdır. 37 Zira takip, borçlunun haberi olmadan kesinleşmiş ve borçlunun bankada (üçüncü kişide) bulunan parası haczedilmiş ise, borçlu haczedilen paranın hiç olmazsa belirli bir kıs- mının alacaklıya ödenmesine mani olmak için borcun dörtte birini icra dairesine ödedikten sonra, menfi tespit ve ödediği kısım bakımından da istirdat davası açabilir. Açtığı menfi tespit davasında ise, teminat mektubu göstererek nakit paranın ticari işletmede örneğin üretimin sürdürülmesi için kullanılmasını sağlayabilir. Bu çözüm hem alacak- lının hem de borçlunun menfaatine uygundur. Buna karşın borçlunun açıkça ya da menfi tespit açmamak suretiyle zımnen borcu kabul ettiği hallerde, 38 hacizli olan paranın alacaklıya taksitler halinde ödenmesin- emri tebliğ edilmeden kefaletle birlikte ihtiyati haciz safhasında yaptığı ödeme taahhüdünün hukuken geçersiz olduğu gözetilmeden, yazılı biçimde mahkumi- yetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir”. 17. HD, 22.04.2004, 1225/5073 (E-uyar). 36 Belgesay, s. 308, 309; Uyar/Uyar/Uyar, s. 2121. 37 İcra hukuku menfaat çatışmasının yoğun olarak yaşandığı bir alan olduğundan, uygulayıcıların dengeleme yükümlülüğü bulunmaktadır (Pekcanıtez/Atalay/ Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 11-13; Pınar Çiftçi, İcra Hukukunda Menfaat Den- gesi, Ankara 2010, s. 8 vd.; Muhammet Özekes, İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler, Ankara 2009, s. 35 vd.) 38 Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin menfi tespit davası açılmasını ihtirazi kayıt olarak değerlendirildiği bir kararına göre: “..somut olayda dava 10.09.2012 tarihinde açıl- mıştır. Açılan iş bu davada mahkemece takibin durdurulmasına ilişkin verilen bir tedbir kararı bulunmadığından dava konusu icra takip dosyasında, dava tarihin- den sonra 16.03.2013 tarihinde davacı borçlunun adresinde haciz yapılmış, davacı borçlu, dosyadaki toplam 69.453,74 TL. borcu kabul ettiğini, 30.09.2013 tarihinde ödemeyi taahhüt ettiğini beyan etmiş ve bu beyan imzasını ihtiva eden haciz tuta- nağına geçirilmiştir. Davacı iş bu davayı açarak takip konusu borcun 10.000 TL.’si
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1