Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

124 Hacizden Sonra Borcun Taksitle Ödenmesi Taahhüdü (İcra ve İflâs Kanunu m. 111) taahhüt anına kadar geçen sürenin, satış süresinden düşülmesi ile he- sap edilmelidir. 53 Örneğin haczin yapılmasından bir ay sonra alacaklı satış talebinde bulunmuş, bundan onbeş gün sonra satış talebini geri almış ise borçlu taksitle ödeme taahhüdünde bulunabilecektir. Borçlu ikinci taksidi süresinde ödememişse, alacaklının mahcuz mal bakı- mından kalan satış isteme süresi işlemeye başlayacaktır. Kalan süre hesaplanırken taksitle ödeme taahhüdünden önceki bir aylık süre ve satış talebinin geri alınmasından borçlunun taahhütte bulunmasına kadarki sürenin toplamı, taşınırlar için altı aylık, taşınmazlar için ise bir yıllık süreden düşülerek belirlenecektir. Alacaklının geçerli bir satış talebi üzerine icra memuru tarafın- dan açık arttırma yoluyla satış için gerekli hazırlıklara başlanır. Ta- şınır ve taşınmazlar için yapılacak ikinci arttırmada alıcı çıkmaz ya da Kanun’un aradığı koşullarda pey ileri sürülmezse satış talebi düşer (m.115, 129). Bu durumda alacaklının yeniden satış talebinde bulun- ması gerekmektedir. Satış talebinin düşmesinden sonra borçlu taksitle ödeme taahhüdünde bulunmak isterse, buna da imkân tanımak gere- kir. Zira borcun taksitle ödenmesi hacizli malın yeniden satışa çıkarıl- ması ve satış için yeniden masraf yapılmasına nazaran, hem alacaklı hem de borçlunun menfaatlerine daha uygun olacaktır. Ancak yeri gelmişken belirtelim ki, borçlunun hacizli mallarından bir kısmı sa- tılmış, bir kısmı için satış talebi düşmüş ise, borçlunun taksitle ödeme tahhüdünde bulunabilmesi için, satışı yapılamayan hacizli mallarının taahhüt edilecek borç miktarını karşılamaya yetmesi gerekir. Taşın- mazlarda, tamamlayıcı arttırmada (m. 133) satış bedelinin ödenme- mesi halinde de satış talebi düşeceğinden, borcun taksitle ödenmesi taahhüdü bakımından aynı sonuca varmak gerekir. 53 Yargıtay’ın satış talebinin geri alınmasından sonra satış isteme süresinin en baş- tan itibaren yeniden işlemeye başlayacağına ilişkin bazı kararlar için bkz. 19. HD, 13.11.2008, 7413/10955; 16.09.2004, 11832/8799; 17.04.2003, 671/4070; 30.04.2002, 1601/3254 (E-uyar). Bu yaklaşım Kanundaki sürelerin kesin olarak düzenlenmesi ve satış isteme süresinin en baştan itibaren yeniden işlemesi halinde alacaklıya satış isteme süresini dilediği gibi uzatmak yetkisini tanımak anlamına geleceği gerekçesi ile doktrinde haklı olarak eleştirilmiştir (Kuru, El Kitabı, s. 608; Adnan Deynekli/Sedat Kısa, Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 3. Bası, Ankara 2005, s. 141; Mine Erturgut, İcra ve İflas Hukukunda Menkullerin Paraya Çevrilmesi, Ankara 2000, s. 76; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 210; Atalı/Erme- nek/Erdoğan, s. 287, Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukuku, C.II, İstanbul 1990, C.II, s. 1184). Aynı yönde bkz. Kuru, El Kitabı, s. 608; Özmumcu, s. 18.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1