Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı
138 Hacizden Sonra Borcun Taksitle Ödenmesi Taahhüdü (İcra ve İflâs Kanunu m. 111) hükme göre 111. madde mucibince veya alacaklının muvafakatı ile icra dairesinde kararlaştırılan borç ödeme şartını makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlu, alacaklının şikâyeti üzerine icra mahke- mesi tarafından tazyik hapsi ile cezalandırılır. 105 Borçlunun cezalan- dırılabilmesi için bu taahhüdün bizzat kendisi tarafından yapılması gerekir. Vekili aracılığıyla yapılan taahhüt nedeniyle borçlu cezalan- dırılamaz. 106 Taksidin zamanında ödenmemesi alacaklının zarara uğ- raması bakımından yeterlidir. 107 Taahhüdü ihlâl suçunun oluşabilmesi için borçlunun sözleşme şartlarını veya taahhüt koşullarını makbul bir sebep olmaksızın ihlâl etmiş olması gerekir (m. 340). 108 Bu noktada özellikle Covid-19 salgın hastalık dönemindeki gibi fevkalâde haller- de tatili düzenleyen İİK m. 330 hükmünün değerlendirilmesi gerekir. Bu çerçevede örneğin 22.03.2020 gün ve 31076 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na göre, 22 Mart 2020 tarihinden 30 Nisan 2020 tarihine kadar taraf ve takip işlemleri yapıla- madı, yeni icra takipleri alınamadı ve ihtiyatî haciz kararları icra ve in- faz edilemedi. Her ne kadar söz konusu düzenleme çok kısa bir dönem yürürlükte kalmış ve yerini 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Ya- pılmasına Dair Kanun’a bırakmış ise de, bu örnek üzerinden benzeri durumların da genel olarak borcun vadesine ödenmemesi hali, mak- bul bir sebep olarak kabul edilmelidir. 109 Ayrıca Cumhurbaşkanı tara- karar verilmesi mümkün oldugundan, sanık hakkında hükmolunan tazyik hapsi cezasının çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Bassavcılıgına tevdi- ine, 15.01.2015 tarihinde oybirligiyle karar verildi.” 11. CD, 15.01.2015 22166/547 (Kazancı Içtihat Bilgi Bankası). Yaptırım uygulanabilmesi için ayrıca taksitlerin miktarı ve ödeme tarihlerinin açıkça belirtilmiş olması gerekir (Kuru, El Kitabı, s. 612; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 206; Atalı/Ermenek/ Erdoğan, s. 275). 105 Anayasa Mahkemesi taahhüdü ihlâl suçunun Anayasa’ya aykırı olmadığını tespit ederek; kamu otoritesince yürütülen cebri icranın etkinliğinin sağlanmasına yö- nelik olarak borçlunun kanundan doğan bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle (21.11.2002 tarih ve 2001/425 E. ve 2002/166 K.) ve borçlunun tazyik amaçlı olarak (28.02.2008 tarih ve 2006/96 E. ve 2008/65 K.) cezalandırılmasını Anayasaya aykırı bulmamıştır. 106 Arslan/Yılmaz/Taşpınar Ayvaz/Hanaağası, s. 316; dn.2. 107 Üstündağ, s. 292. 108 Kuru, s. 613; Uzel, s. 737. 109 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Degisiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Geçici mad- de 1 ile maddî hukuk, yargılama hukuku ve icra iflâs hukukunda bazı süreler durdurulmustur. Ilgili maddenin b bendi, “9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı Icra ve Iflâs Kanunu ile takip hukukuna iliskin diger kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflâs daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafa-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1