Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

146 İcra Hukukunda Derece Namına Satış Talep Etme şılamaya yeterli gelmeyebileceğinden, daha önce harekete geçen ala- caklı, alacağına diğer alacaklılardan önce kavuşabilir. Esasen bu du- rum, hukuk düzenin benimsemiş olduğu sistem ile de bağlantılıdır. Söz gelimi Alman hukukunda öncelik ilkesi geçerli kabul edilmiş, ilk haciz koyduran alacaklıya rehin hakkı 1 bahşedilerek öncelikli olarak tatmin edilmesi esası benimsenmiştir. 2 Fransız hukukunda benimse- nen sistemde, hangi alacaklının önce haciz koydurduğu dikkate alın- maksızın, tüm alacaklılara müşterek hak sağlanarak hacze katılabil- melerine imkân verilmiştir. 3 İsviçre hukukunda ise ilk haciz koyduran alacaklıya mutlak bir imtiyaz tanınmayan ve diğer alacaklılara bu hac- ze 30 gün (SchKG m. 110) veya 40 gün (SchKG m. 111) içinde katılma imkânı veren grup sistemi 4 mevcuttur. Hukuk sistemimizde, salt öncelik ilkesi veya grup sistemi uygu- lanmamaktadır. Türk hukukunda 1929 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nda benzer bir sistem kabul edilmiş ise de mevcut İcra ve İflâs Kanunu’nda 1 “Haciz rehin hakkı” başlığı ile düzenlenen Alman Medeni Usul Kanunu (ZPO) m. 804/1’de, alacaklının haczedilen (taşınır) mallar üzerinde rehin hakkı kazanacağı düzenlenmiştir. Alman hukukunda “haciz rehin hakkı” olarak adlandırılan bu öncelik hakkı, rehnin bir türü olarak kabul edilmekle birlikte, hukukî niteliği tar- tışmalı olup özel hukuk teorisi, kamu hukuku teorisi ve karma teori olmak üzere üç ayrı teori ileri sürülmektedir. Bu konuda ayrıntılı bilgi için, bkz. Nevhis Deren- Yıldırım, Türk, İsviçre ve Alman Hukukunda Hacze (Adi) İştirak, Marmara Üni- versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1989, s. 70 vd.; Recep Akcan, Hacze İştirak, Seçkin, Ankara 2005, s. 30 vd.; Nevhis Deren-Yıldırım, “İcra Hukuku’nda Paylaştırmaya İlişkin İlkeler Hakkında Düşünceler”, İcra Hukuku Analizleri, 3. Baskı, Beta, İstanbul 2011, s. 7 vd. Ayrıca haczin, eski cermen adetlerine göre rehin hakkı kurulmasına isabet ettiği ve Alman hukukunda haciz (Pfändung) ve rehin (Pfand) kelimeleri- nin aynı kökten geldiğine ilişkin, bkz. İlhan E. Postacıoğlu/Sümer Altay, İcra Hu- kuku Esasları, 5. Baskı, Vedat, İstanbul 2010, s. 510; Ejder Yılmaz, “Hacze Takipli Katılma (Hacze Adi İştirak)”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , S. 1-4 (271-316), s. 273. 2 Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 2004, s. 228; M. Kâmil Yıldı- rım/Nevhis Deren-Yıldırım, İcra ve İflâs Hukuku, 7. Baskı, Beta, İstanbul 2016, s. 201. Bu sistem hakkındaki eleştiriler için, bkz. Sabri Şakir Ansay, Hukuk İcra ve İflâs Usulleri, İstiklal Matbaası, Ankara 1960, s. 120; Necmettin Berkin, Tatbikat- çılara İcra Hukuku Rehberi, Filiz, İstanbul 1970, s. 264. Ayrıntılı bilgi için, bkz. Yılmaz, Takipli Katılma, s. 272 vd.; Deren-Yıldırım, İştirak, s. 67 vd; Akcan, s. 27 vd. 3 Üstündağ, s. 228; Yılmaz, Takipli Katılma, s. 275; Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 201. Garame sistemi bakımından getirilen eleştiriler için, bkz. Ansay, s. 120; Berkin, s. 265. 4 Yılmaz, Takipli Katılma, s. 276; Deren-Yıldırım, Düşünceler, s. 3; Akcan, s. 35 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1