Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

147 TBB Dergisi 2021 (152) Melih IŞIK benimsenen sistem ile İsviçre hukukundan uzaklaşılmıştır. 5 Türk hu- kukunda kendine özgü şekilde “orantılı paylaştırma ilkesi” nin hâkim olduğu belirtilmektedir. 6 Borçlunun birden fazla alacaklısı varsa, ilk hacze aynı dereceden iştirak edilebilmesi İcra ve İflâs Kanunu m. 100 ve m. 101’deki şartların yerine getirilmesine bağlıdır. Aksi halde önce harekete geçen alacaklı avantajlı durumda olacaktır. 7 Alacaklının borçluya karşı takibe geçme, takibi devam ettirme veya sona erdirme kendi iradesine tâbi olup, bu durum “tasarruf ilke- sinin” icra hukukuna yansımasıdır. Diğer bir deyişle takip talebinde bulunma, haciz talep etme, hacizli malların satışını isteme gibi işlem- ler alacaklının tasarrufundadır. 8 Bu işlemler yine kanunen öngörülen şekilde ve belirtilen süre içinde yerine getirilmelidir. Keza alacaklının haciz talep etme hakkı, kural olarak ödeme emrinin tebliğinden iti- baren bir sene ile sınırlıdır (İİK m. 78/1). Her bir alacaklının, kendi icra takibinde haciz talep etmesi gerekir, aksi halde takibin işlemden kaldırılması 9 yaptırımı ile karşılaşmaları mümkündür (İİK m. 78/4). Bir alacaklı, başka bir alacaklının aynı borçlunun malına koydurmuş olduğu hacizden kural olarak faydalanamaz. Hatta bir alacaklının aynı borçluya karşı başlatılmış birden fazla icra takibi varsa, bir icra dosya- sından konulmuş haciz diğer icra dosyaları için sonuç doğurmaz. 5 Mustafa Reşit Belgesay, İcra ve İflâs Kanunu Şerhi, Birinci Bölüm Sentetik İzah, 2. Bası, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul 1948, s. 299; Postacıoğlu/ Altay, s. 512; Üstündağ, s. 229. Türk hukukundaki adi iştirak sistemi; alacağı son- radan doğan alacaklılar için adaletsiz olması, alacağı daha önce doğsa bile belge- leme eksiği sebebiyle alacaklının iştirak imkânından yoksun kalması ve bu derece şeklî kuralların kötüye kullanmayı önleyemeyip aksine destek olması nedenleri ile eleştirilmektedir, bkz. Berkin, s. 267-268. Hacze takipli iştirak usûlünün de- ğiştirilip ilave haciz, pazarlık yoluyla satış, alacakların devri ve ihtiyati haciz dü- zenlemelerinin korunmasından ötürü İsviçre ve Türk hukuk sistemlerinin yakın olduğuna ilişkin, bkz. Deren-Yıldırım, İştirak, s. 8. 6 Deren-Yıldırım, İştirak, s. 3, 8; Akcan, s. 40 vd. 7 Deren-Yıldırım, Düşünceler, s. 12. 8 Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Meral Sungurtekin Özkan/Muhammet Özekes, İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, 7. Bası, Oniki Levha, İstanbul 2020, s. 24; Mu- hammet Özekes, İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler, Adalet, Ankara 2009, s. 71 vd. 9 “… Somut olayda İİK’nın 78/2. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl geçmesine rağmen, alacaklı tarafından haciz istenmediği görül- mektedir. O halde mahkemece, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yerine takibin düşürülmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. …” Yargıtay 12. HD, E. 2013/35517 K. 2014/1163 T. 20.1.2014 (legalbank).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1