Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

148 İcra Hukukunda Derece Namına Satış Talep Etme Cebri icra sürecinin takip talebi, ödeme emri ve kesinleşmesi ve haciz aşamalarında her bir alacaklının münferiden harekete geçmesi gerekmekteyken, haczedilen malların satışının talep edilmesinde ka- nun koyucu farklı bir yaklaşım benimsemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu m. 107, hacizli malın satışını talep etme hakkını her bir alacak- lı için öngörmüşken, bu hakkın kullanılması hâlinde doğacak sonucu alacaklının bulunduğu tüm dereceye mâl etmiştir. Bir alacaklının satış talebinde bulunması, aynı derecede yer alan diğer alacaklıların haciz- leri bakımından da etkili olacaktır. Hatta sonraki derecede yer alan alacaklılar da önceki dereceden artacak satış bedeli için satış talebinde bulunduklarında, dahil oldukları derece için satış talebinde bulunmuş sayılacaklardır. İcra ve İflâs Kanunu m. 107, uygulamada gözden kaçan bir hü- kümdür. Tasarruf ilkesinin icra hukukuna etkisi ile her bir alacaklının satış talebinde bulunmak zorunda hissetmesi, alacaklıların ve/veya vekillerinin mevcut hacizlerinin düşmesine karşı çekinceleri, uygula- mada haciz aşamasında henüz derecelerin tespit edilmiyor olması vb. sebepler m. 107’nin uygulama alanını daraltmakta ve hükümden bek- lenilen faydayı azaltmaktadır. Anılan nedenlerden ötürü, çalışmamız- da m. 107’nin uygulanabilme şartları, hükmün doğuracağı sonuçlar ve hükmün ideal biçimde uygulanabilmesi için gereken hususlar ele alınmaya çalışılacaktır. I. GENEL OLARAK HACİZLİ MALIN SATIŞININ TALEP EDİLMESİ Cebri icra prosedürü kapsamında, haczedilmiş bir malvarlığının üzerindeki haciz sürekli kalıcı ve geçerli değildir. Alacaklı kanunda öngörülen süreler içinde, hacizli malın satılarak paraya çevrilmesi için talepte bulunması gerekir. Malvarlığının kanunda yapılan sınıflandır- ma uyarınca, kural olarak 10 taşınır ve alacak ise hacizden itibaren 6 ay; 10 Kanunda öngörülen bu satış süreleri; taksitle ödeme anlaşması müddetince (İİK m. 111), istihkak davası görülürken (İİK m. 97/8), geçici ve ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmedikçe, fevkalade müddet süresince (İİK m. 323/2), kambiyo se- netlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya veya borca itiraz hâlinde işlemez. Bkz. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku, Legal, İs- tanbul 2016, s. 284; Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Meral Sungurtekin Özkan / Muhammet Özekes, İcra ve İflâs Hukuku, 11. Baskı, Yetkin, İstanbul 2013, s. 356; Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 213-214.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1