Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

10 Türk Ceza Hukukunda Ayrımcılık Suçunun Cinsel Yönelimi Koruma Fonksiyonu lar ve erkekler eşit haklara sahiptir. 23 Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür . 24 Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar ” şeklideki düzenlemesi ile eşitlik ve ayrımcılık yasağını bir arada düzenlemiştir. Bu temel düzenleme yanında, Anayasa’nın çeşitli maddelerinde farklı konularla ilgili ayrımcılığı yasaklayan çeşitli düzenlemeler yer almıştır. Örnek olarak, Anayasa’nın 68. maddesinde siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemlerinde, 70. maddesinde ise kamu hizmetlerine girme hakkı açısından ayrımcılık yapılması açık bir şekilde yasaklan- mıştır. Bu sayılanlar dışında, Anayasa’nın 17, 41, 42, 49, 50, 55, 60. mad- deleri de doğrudan ve dolaylı olarak ayrımcılığı yasaklamaktadır. 25 Yukarıda değinildiği üzere; Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 10. maddesini yorumlarken aynı hukuksal durumda olan kişilerin ayrım- cılığa tabi tutulamayacağını, ancak haklı bir neden olmak koşuluyla hukuksal durumları farklı olanlara ayrımcı uygulamanın eşitlik ilke- sine aykırılık oluşturmayabileceğini kabul etmektedir. 26 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de ayrımcılık yasağını düzenleyen Sözleşmenin 14. maddesini uygularken eşit durumdakilere eşit muamelenin yapıl- masının zorunlu olduğunu, iki durum arasında eşitlik yoksa yapılan tasarrufun amacı ile sonucu arasındaki ilişki yanında, kullanılan araç- 23 2. fıkrada yer alan kadın ve erkek eşitliğine ilişkin bu hüküm, 2004 yılında yapılan değişiklik ile Anayasa’ya girmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. İnceoğlu, s.45 vd. 24 2. fıkrada yer alan bu hüküm de 2004 yılında yapılan değişiklik ile Anayasa’ya gir- miştir. Bu değişikliğin kadınlara yönelik pozitif (olumlu) ayrımcılığı teşvik ettiği yönünde bkz. Altun, s.27. 25 Altun, s.27 vd. 26 Anayasa Mahkemesi’nin 06.10.2012 tarihli ve 2011/70 E., 2012/77 K, 15.06.2012 tarihli ve 2011/138 E., 2012/94 K., 06.07.2000 tarihli ve 2000/21-16 E, K. sayılı kararlarında şu hususlara vurgu yapıldığı görülmektedir: “Anayasa’nın 10. mad- desinde belirtilen ‘yasa önünde eşitlik ilkesi’ hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutul- malarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık ta- nınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve toplulukla- ra ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’nın öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş ol- maz. Nitelikleri ve durumları özdeş olanlar için yasalarla değişik kurallar konula- maz”.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1