Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı
193 TBB Dergisi 2021 (152) Ayşe Kübra KARABULUT Burada düzenlenen artırma şartnamesine ilişkin bir husustur. Ancak “ekonomik zorunluluk arz etmek” ölçütü içerisinde geçtiği için bura- da kendisine değinilmiştir. “Ekonomik bütünlük arz etmek” veya kanundaki geniş ifadesi ile “ticari ve ekonomik bütünlük arz etmek” tabiri ne anlama gelmekte- dir? Öncelikle burada; “ ticari ve ekonomik bütünlük arz eden mal ve haklar ile bir bütün halinde satıldığı zaman daha yüksek gelir elde edileceği anlaşı- lan mal ve haklar ” ölçütlerinin bu madde kapsamında taşınmazlar için söz konusu olduğunu ifade edebiliriz. Bunu ilgili maddenin kanunda bulunduğu yerden, sistematik yorum yapılması ile anlamaktayız. Söz konusu kanun fıkrası, taşınmazların satılması başlıklı m. 123 ve deva- mındaki maddeler içinde (m. 128, 5’te) düzenlenmiştir. Konunun düzenlendiği İcra ve İflâs Kanunu m. 128 hükmü, genel olarak taşınmaz satışında mükellefiyetler listesine ilişkin bir düzenle- medir. Anılan bu maddeye “ ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve hakların bir bütün olarak paraya çevrilir” ifadesi 7101 sayılı Kanun’un 27 1. maddesi ile eklenmiştir. 28 Değişiklik, 15.03.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Konunun sınırlandırılmasına gelirsek, anılan madde, mal ve hak- ların bir bütün olarak paraya çevrilme durumunu iki bağımsız şarta bağlamıştır: 27 7101 sayılı Kanun için bkz. RG., T. 15.3.2018, sa. 30361. 28 Madde 128/5 gerekçe; “…tasarının bu maddesiyle İcra ve İflas Kanunu’nun 128’inci maddesinde yapılan değişiklikle icrada, 241’inci maddesinde yapılan de- ğişiklikle iflasta, ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün olarak satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edeceği anlaşılan mal ve hakların bir bü- tün olarak paraya çevrilmesi hükme bağlanmakta ve bu düzenlemenin alacaklılar yararına olduğu kabul edilmektedir. Borçluya ait hacizli malların birlikte satılma- sının talebi artıracağı, ayrı ayrı satımına göre daha yüksek bedel elde edilmesinin beklendiği hallerde bu malların birlikte satılmasına izin verilmesinin alacaklı ve borçlu yararına olacağı, yargı uygulamasının da bu yönde bulunduğu gözetile- rek düzenleme yapılmaktadır. Birlikte satılmasına karar verilen hacizli mallardan bazılarının başka alacaklı tarafından haczedilmesi halinde paraların paylaştırıl- ması aşamasında, haczedilen münferit malın değerinin birlikte satılmasına karar verilen hacizli malların takdir edilen satış değerine oranının dikkate alınıp alın- mayacağının içtihatlara bırakılması tercih edilmektedir...” (Hükümet gerekçesi : Hakan Pekcanıtez/Mine Akkan/Evrim Erişir,İcra ve İflas Kanunu (Gerekçeli), Oniki Levha Yayınları, İstanbul 2019, s. 108); Kanun’a ilişkin komisyon raporunun tamamı için bkz. https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem26/yil01/ss524.pdf.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1