Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

287 TBB Dergisi 2021 (152) Hacı KARA uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durumlarda bu tered- düdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da koru- yucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasın- da bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınılmak ve en emin yol seçilmelidir. Gerçekten de müvekkil (hasta) mesleki bir iş gören doktor olan vekilden tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir. Gere- ken özeni göstermeyen vekil, BK’nın 394/1. maddesi hükmü uyarınca vekâleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Tıbbın gerek ve kuralları- na uygun davranılmakla birlikte sonuç değişmemiş ise doktor sorum- lu tutulmamalıdır. Bu açıklamalar gözetildiğinde, hastanın salt ame- liyata rıza göstermesi yeterli değildir. Ayrıca, komplikasyonların da izah edilmesi yani bu rızanın da aydınlatılmış rıza olması gerekir. Ni- tekim Hekim Etiği Kuralları’nın 26. maddesinde düzenleme yapılmış ve “Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, öneri- len tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri ko- nularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplum- sal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bil- giler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir. Acil durumlar ile, hastanın reşit olmaması veya bilincinin kapalı olduğu ya da karar veremeyeceği durumlarda yasal temsilcisinin izni alınır” düzenlemesiyle aydınlatmanın ne şekilde ya- pılacağı açıklanmıştır. Aydınlatılmış onamda ise ispat külfeti hekim ya da hastanededir. Yukarıda izah edilen açıklamalar ışığında somut olaya bakılacak olursa; davacının davalı hastanedeki ameliyat sonrası bir dizi tedavi ve müdahalelere maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Mah- kemenin bu yönleri göz ardı ederek, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurmuş olması usul ve kanuna aykırı olup, kararın davacı ya- rarına Bozulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir. 69 69 www.kazanci.com.tr , (Erişim Tarihi: 25.08.2019).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1