Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı
299 TBB Dergisi 2021 (152) Hacı KARA vekillerinin muvafakati ile, iki aylık ek süre alınmasına ve nihayetinde talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, genel mahkemedeki davanın davalı- sının Dr. G. B. N, Tahkim başvurusunda ise davalının sigorta şirketi olduğu, dolayısı ile aynı davanın daha önce genel mahkemede dava konusu edilmemiş olması koşullarının davalıların farklı olması nedeni ile gerçekleşmediği gerekçesi ile usule ilişkin itirazı reddetmiş; esas yönden de az kusurlu olan tabibin tam kusurlu sayılması gerektiği ge- rekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerini kabul etmiştir. 88 88 Sigortalının 14.04.2017 tarih ve 2017/İHK-1256 sayılı itirazı üzerine, Sigorta Uyuş- mazlık Hakem Heyetince verilen karara karşı Sigorta Şirketi tarafından itiraz edil- mesiyle verilen Hakem Kararı: Uyuşmazlık; Sigortalı doktor hakkında genel mah- kemede açılan ve görülmekte olan bir dava bulunması nedeni ile, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulup başvurulamayacağı, Sigorta şirketinin Sağlık Uzman- ları Bireysel Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında bir sorumluluğu bulunup bu- lunmadığı, konularındadır. Uyuşmazlık hakkında daha önce genel mahkemeye başvurulduğu iddiası yönünden: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/14. mad- desine göre: “Mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyona başvuru yapılamaz”. 30/23. maddesine göre de: “Bu Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun hüküm- leri, sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanır”. HMK’nın 447/2. maddesine göre: “(2) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan yollamalar, Hukuk Muha- kemeleri Kanunu’nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır”. HMK’nın “Dava şartları” başlıklı 114/1-ı maddesine göre: aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması Dava Şartıdır. HMK’nın115. maddesine göre: “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, dava- nın her aşamasında kendiliğinden araştırır. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir”. İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde halen görülmekte olan davanın davacıları:A. Ç., Z. Ç. ve M. Ç. ; davalıları Özel X Sağlık Tesisleri, Dr. G. B. ve Y (doğumu yaptıran hastane ça- lışanı) olup, davacı A. Ç.’nin engelli doğmasına sebep oldukları iddiası ile da- valılardan maddi ve manevi tazminat istenmekte olduğu dosyada bulunan dava dilekçesinden anlaşılmaktadır. Gerek HMK’nın 114/1.ı maddesinde yazılı “aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” koşulunun; ge- rek, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/14. maddesine göre : “Mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyon’a başvu- ru yapılamaz” koşulunun gerçekleşmesi , bir başka deyimle genel mahkemedeki dava ile sigorta tahkimdeki başvurunun aynı olduğunu söyleyebilmek için : genel mahkemedeki dava ile ikinci davanın (olayımızda tahkimdeki başvurunun) ta- raflarının, dava konularının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir (Baki Kuru, İstinaf Usulüne Göre Medeni Usul Hukuku, 2016, s. 195,196 ). Genel mahkeme- deki davanın davalıları Hastane, doktor ve sağlık personeli, dava sebebi de, hak- sız fiile dayalıdır. Oysa Sigorta tahkimdeki başvurunun davalısı Sigorta şirketi, dava sebebi de sigorta poliçesidir. Dolayısı ile iki davanın tarafları ve dava sebebi
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1