Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

36 Türk Ceza Hukukunda Ayrımcılık Suçunun Cinsel Yönelimi Koruma Fonksiyonu zeninin bir parçası olan ceza hukuku araçlarının bu alandaki sorunları çözmede yararlı olacağı birçok ülkede kabul görmektedir. Cinsel yönelimin bu suçun kapsamına alınıp alınmayacağı, ül- kenin suç ve ceza siyasetini tespit eden kanun koyucunun takdirin- de olmakla beraber, 2014 yılında yapılan değişikle günümüz modern hukuk sistemlerinde benimsenen özgürlükçü anlayışın terkedilerek önceki duruma göre daha sınırlı ve daraltıcı bir düzenleme yapılmış olması haklı olarak çeşitli eleştirilere neden olmuştur. Kanaatimizce nefret ve ayrımcılık suçunun düzenlendiği TCK’nın 122. maddesinde günümüz modern hukuk sistemlerinde benimsenen özgürlükçü anlayışın terkedilerek önceki duruma göre daha sınırlı ve daraltıcı bir düzenleme yapılmış olması hukuken isabetli olmamıştır. Öte yandan bugünkü şekliyle ayrımcılık suçunun işlenmesine yönelik sayılı nedenlerin, suç kapsamında bulunan seçimlik hareketlerinin ye- terli olmadığı açıktır. Modern hukuk sistemlerine benzer şekilde, nefret ve ayrımcılık suçunun; adam öldürme, işkence, kötü muamele, hakaret, şiddet ve yaralama gibi suçları kapsayacak şekilde bağımsız bir ceza normu veya ağırlaştırıcı neden olarak düzenlenmesinin suçla mücadele ve ayrımcılığı önleme açısından daha yararlı olacağını kanaatindeyiz. Bağımsız bir ceza normu veya cezayı ağırlaştırıcı bir neden ola- rak düzenlenme hususu tamamen hukuk tekniği boyutunu ilgilendir- mekte olup, burada dikkate alınması gereken öncelik, insan hakları, eşitlik ve ayrımcılık yasağı kapsamında toplumsal düzen ve barışın sağlanmasıdır. Cinsel yönelim konusunda da tehlike içeren bazı ay- rımcılık fillerinin suç kapsamına alınmasının daha isabetli olacağını düşünmekteyiz. Ceza hukuku bağlamında, nefret ve ayrımcılık nedenlerinin muğ- lak, yoruma açık ve kanunilik ilkesine aykırı olacağına yönelik eleş- tirilerde haklılık payı bulunmakla birlikte, ceza hukukunun birçok kavramında olduğu gibi, bu kavramların yorum ve uygulamasında hukuk sistemine, karşılaştırmalı hukuk verilerine ve elbette hukuku uygulayacak olan hakimlerin sağduyulu yaklaşımına güvenmek doğ- ru bir tercih olacaktır.