Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

44 İdari Sözleşmelerden Kaynaklanan Suç ve Cezalara Genel Bir Bakış Danıştay içtihatlarında hem de öğretide İdarenin yapmış olduğu ve karşı tarafın bir kamu hizmetinin yürütülmesini veya böyle bir hizme- tin yürütülmesine katılmasını öngören sözleşmeler idari sözleşmeler sayılmaktadır. 5 Bu ölçüt, Türk pozitif hukukunca da benimsenmiş- tir. Gerçekten de 6.01.1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, “(i)dari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” baş- lıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birisinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların idari yargıda görüleceğinin belirtilmesi, konusu kamu hiz- meti olan bir sözleşmenin, “idari sözleşme” 6 olarak sayıldığının somut bir kanıtını oluşturur. Yapılan bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere, idari sözleşme ile özel hukuk sözleşmeleri arasında temel birtakım farklılıklar bulun- maktadır. Bunlardan ilki, idari sözleşme ile özel hukuk sözleşmesi- nin doğasının farklı olmasıdır. Gerçekten de idari sözleşmeler tam anlamıyla “sözleşme” niteliğini taşımamakta, “birlik” (union) veya Almanların “Vereinbarung” dedikleri “çok taraflı işlem” niteliğini ta- şımakta, buna karşın, özel hukuk sözleşmeleri gerçek anlamda “söz- leşme” sayılmaktadır. Özel hukuk sözleşmesi çok karmaşık olmasına karşın Romalı hukukçuların üzerinde uzun yıllar çalışması sayesinde oldukça belirgin kılınmıştır. Sözleşme kurulabilmesi için iki kişi ara- sında veya iki insan grubu arasında karşılıklı irade uygunluğu gerek- mekte, sözleşmenin bir tarafını birden fazla kişi oluştursa bile daima iki tarafı bulunmakta, birisi alacaklı, öbürü ise borçlu sıfatını taşımak- tadır. Sözleşmenin içeriği, sözleşmenin taraflarından birisinin iradesi ile öteki tarafın iradesinin uyuşumuyla belirlenmekte ve bu karşılıklı olduğunu ve bağlı olması gerektiğini savunmaktadır. Bkz. Léon Duguit, Kamu Hukuku Dersleri (Çeviren; Süheyp Derbil), AÜHFY, Ankara 1954, s. 157. 5 Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Metin Günday, İdare Hukuku, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir 2003, s. 88-90. 6 Türkiye’de, günümüzde idari sözleşmenin uygulaması bulunan türlerini, imtiyaz sözleşmeleri ile kamu istikraz ve idari hizmet sözleşmeleri oluşturur. Bunlardan imtiyaz sözleşmesi hakkında bilgi için bkz. Hasan Dursun, “İmtiyaz Sözleşmesi- nin Kanuna Aykırı Hale Gelen Mali Hükmü Tazminatsız Bir Şekilde Ortadan Kal- kar mı?”, Terazi, Yıl: 5, Sayı: 51, Kasım 2010, s. 115-136. Kamu istikraz sözleşme- leri ile idari hizmet sözleşmeleri hakkında bilgi için bkz., Günday, İdare Hukuku, 2003, s. 91-92.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1