Türkiye Barolar Birliği Dergisi 152.Sayı

86 Enjeksiyon Nöropatisinden Kaynaklı Tam Yargı Davalarında Risk İlkesi Uyarınca İdarenin ... dikkatsiz olması yaralanma tehlikesini artırmaktadır. Gluteal intramuskuler enjeksiyon sonucunda siyatik sinirin yaralanması bir komplikasyondur ve te- melinde acemilik, tedbirsizlik ve dikkatsizlik bulunmaktadır.” 39 Konuya ilişkin akademik çalışmalardaki bu tespitlerin yanısıra, enjeksiyon yapan personelin yeterli eğitime sahip olmaması da enjeksi- yon nöropatisinde önemli rol oynayan bir faktör olarak karşımıza çık- maktadır. 40 Ancak aynı çalışmalarda enjeksiyon nöropatisinin yetkili sağlık personeli tarafından uygulandığında dahi meydana gelebilen ciddi sonuçlara yol açabilen bir uygulama olduğu, yanlış yere uygula- ma olmadığı takdirde adli tıp uygulamalarında komplikasyon olarak değerlendirildiği ve vücut yapısı itibariyle riskli grupta yer alanlar ile (bebek, çocuk, zayıf, ileri yaşlardaki kaşektik kişiler vb.), siyatik sinirin anatomik lokalizasyon farkı, uygulanan ilacın etken maddesinin sinire difüzyon yoluyla toksik etkisi gibi nedenlerle de nöropati gelişebilece- ği belirtilmektedir. 41 Bu çalışmalara benzer tespitler Adli Tıp Kurumu raporlarında da yer almaktadır. Konuya ilişkin bir Danıştay kararında; “enjeksiyonun hatalı yere uygulandığına yönelik bir tespit bulunmadığı, enjeksiyonun doğru bölgeye uygulanması durumlarında da ödem, hematom, ilacın difüzyon yo- luyla sinire toksik etkisi, vücut yapısı, siyatik sinirinin anatomik lokalizasyon farkı gibi nedenlerle nöropatinin gelişebileceği, nöropatinin enjeksiyon uygu- lamalarının beklenebilir komplikasyonu olarak değerlendirildiği ve idareye yönelik hizmet kusuru bulunmadığı” görüşlerine yer verilmiştir. 42 Enjeksiyon nöropatisi ile ilgili Adli Tıp Kurumu raporlarında, ya- pılan işlemin doğru bölgeye tatbiki halinde dahi nöropatinin gelişebi- leceği ve bu noktada sağlık personeline kusur izafe edilemeyeceği be- lirtilmekte ve ancak her enjeksiyon öncesinde manyetik rezonans (MR) veya tomografi ile siyatik sinirlerin geçtiği bölgelerin belirlenmesiyle bu durumun önüne geçilebileceği, bunun da tıbbi pratikler açısından mümkün olmadığı yönünde görüş belirtilmektedir. 43 39 Hakan Hadi Kadıoğlu, a.g.m. 2004, s. 70 40 Kenan Kaya, Necmi Çekin, a.g.m., 2018, s. 65 41 Kenan Kaya, Necmi Çekin, a.g.m., 2018, s. 64-65, Volkan Ünal ve arkadaşları, a.g.m., 2015, s.19 42 Danıştay 15. Dairesi, E:2014/7279, K:2019/538, 12.02.2019. 43 Danıştay 15. Dairesi, E:2013/11818, K:2018/3854, 17.04.2018.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1