Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
92 Yargıtay Kararları Işığında Suçüstü Halinde Şüphelinin Yakalanmasını Sağlamak Amacıyla ... 4. Yargıtay Uygulaması Açısından Öldürücü Güç (Ateşli Silah) Kullanımı Sorunu Öncelikle belirtmek gerekir ki, Türkiye’de yargı uygulaması açısın- dan bakıldığında öldürücü güç kullanma vakalarının ancak belirli bir bölümü kanun yolu aşamasına gelebilmektedir. Zira, Anayasa Mahke- mesi kararlarından anlaşıldığı üzere, kolluğun silahlı güç kullanımıyla ilgili vakaların en azından bir bölümünde kovuşturmaya yer olmadığı kararları verilmektedir. 86 Anayasa Mahkemesi’nin de belirttiği üzere bu tutum sınırlı bir biçimde çizilen savcının takdir yetkisini aşan bir uygulamadır. 87 Zira, CMK 172’ye göre, bir hukuka uygunluk nedeni- nin ya da kusurluluğu ortadan kaldıran halin bulunup bulunmadığını tespit mahkemelerin uhdesinde bir yetkidir. Diğer taraftan, güvenlik güçlerinin zor ve silah kullanması bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması yaygın bir biçimde başvurulan ikinci yoldur. 88 Özelikle işkence ve kötü muamele fiilleri açısından af anlamına geldiğinin tespit edildiği bu türden bir uygulama, 89 bu olaylar bakımından etkili kanun yolu denetimi olanağını ortadan kaldırmaktadır. Son olarak, temyiz yoluna başvurulmasında 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesindeki sınır- lamalar dolayısıyla, özellikle son birkaç yılda Yargıtay aşamasına gel- miş dava sayısı kayda değer bir biçimde azalmış olmalıdır. Yargıtay’ın konu ile ilgili kararlarında dikkat çeken bir nokta, Yüksek Mahkeme’nin hemen her zaman silah kullanma yetkisinin doğduğu yönünden bir varsayımda bulunmasıdır. Bu noktada esasen hukuki denetim yapan bir temyiz merciin önüne gelen davanın olgu- sal temellerini incelememesinin tabi bir durum olduğu iddia edilebilir. Ancak, silah kullanma yetkisinin doğup doğmadığı meselesi en başta hukuksal bir meseledir ve haliyle, hukuki denetim, somut olayda silah kullanma yetkisinin koşullarının bulunup bulunmadığının incelenme- sini içermelidir. Yargıtay’ın silah kullanma yetkisinin doğduğunu kabul ettiği da- valardaki ağırlıklı yaklaşımı ise, bir hukuka uygunluk nedeni olarak 86 Cemil Danışman, § 109, Kasım Özdemir ve Mehmet Özdemir, 2015/18189, 23.10.2019, (Anayasa Mahkemesi, AİHS 3. madde bağlamında değerlendirmiştir.) 87 Cemil Danışman, § 109. 88 Kasap ve diğerleri/Türkiye, 8656/10, 14.01.2014, §§ 56-61, Seyfullah Turan ve di- ğerleri, 2014/1982, 09.11.2017, §§ 190-197. 89 Taylan/Türkiye, 32051/09, 03.07.2012, § 46.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1