Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
115 TBB Dergisi 2021 (153) Hakan KAŞKA İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlarında, tarafların hazır bulanacağı açık duruşmada davanın görülmesinin, sözlülük ve vicahi- lik ilkelerinin tabii sonucu olduğu ifade edilerek, çelişme ilkesinin tam manasıyla duruşmada gerçekleşebileceği kabul edilmiştir. 21 Bu açıdan bakıldığında, açık duruşma hakkının, istisna olan şartlar bulunmadığı müddetçe sözlü duruşma hakkını da kapsadığının söylenmesi müm- kündür. 22 Bununla birlikte, İHAM’ın bazı kararlarına göre, istisna ola- rak, duruşma yapılmadan da uyuşmazlığın çözülmesi mümkündür. Bu istisnanın, adil yargılanma hakkını ihlal etmemesi için hafif suçlar veya hukuk davalarında iddianın önemli olmaması gibi davanın öne- mi ve konusu, davanın ilk, istinaf veya temyiz gibi hangi derecede gö- rüldüğü, savunma veya iddianın görünümü veya kanıtların değerlen- dirilmesi, davanın hukuki veya fiili gibi hangi açıdan incelendiği gibi çeşitli koşullar nazarı itibara alınarak belirlenmesi gerekir. 23 Anayasa Mahkemesi ise özellikle ceza davalarında, yargılamanın duruşmalı ve faces/kanunmaddeleri?pkanunlarno=256570&pkanunnumarasi=7188, Erişim Tarihi: 18.03.2020. Öğretide Erdem/Şentürk, serdettiğimiz eleştiriler ile aynı yönde bir görüşü seri muhakeme için ileri sürmektedir. Buna göre, 7188 numaralı Kanun’da seri muha- kemenin getirilmesindeki amaç, muhakeme sürecinin formalitelerden arındırıl- ması ve bu sürecin kısaltılmasıyla bozulan kamu düzeninin yeniden sağlanması olarak belirtilmiştir. Hâlbuki formalite olarak görülen hususlar, sözlülük, vicahi- lik ve halka açıklık, maddi gerçeğin araştırılması gibi ceza muhakemesinin tartışıl- maz ve evrensel boyutta geçerli olan ilkeleridir. Mahkemelerin giderek daha fazla iş yükü ile karşı karşıya olması, bu ilkelerden özveride bulunulmasını haklı gös- termemektedir. Bk. Mustafa Ruhan Erdem/Candide Şentürk, “Ceza Muhakemesi Hukukunda Yeni Bir Kurum Olarak Seri Muhakeme Yöntemi (CMK m. 250)”, Ceza Hukuku Dergisi , Yıl: 14, S. 41, Aralık 2019, s. 575, 599. Basit muhakemede, duruşma devresinin bulunmadığı, dolayısıyla normal bir mu- hakemeden farklı olarak, sözlülük, halka açıklık ve doğrudan doğruyalık ilkele- rinin uygulanmadığı yönünde bk. Erdem/Şentürk, s. 577; Nezih Sütçü, “Seri ve Basit Yargılama Usullerine İlişkin Hükümlerin Değerlendirilmesi”, Bursa Barosu Dergisi , Yıl: 44, S. 110, Ekim Kasım Aralık 2019, s. 61. Öğretide Değirmenci’ye göre, basit muhakemede, iddia ve savunma makamları- na dosyada yer alan delillere karşı beyan ve savunmalarını ileri sürebilme imkânı sağlandığı için delillerin duruşmada tartışılmasının istisnası bulunmaktadır. Ne- tice itibarıyla deliller yine tartışılmış olmaktadır. Bk. Değirmenci, s. 46. 21 A. Şeref Gözübüyük/Feyyaz Gölcüklü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uy- gulaması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İnceleme ve Yargılama Yöntemi, 10. bası, Turhan Kitabevi Yayınları, Ankara 2013, s. 294. 22 Nuala Mole/Catharina Harby, Adil Yargılanma Hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi’nin Uygulanmasına İlişkin Kılavuz, Avrupa Konseyi Yayınları, Almanya 2001, s. 39. 23 Gözübüyük/Gölcüklü, s. 295.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1