Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı

124 (Olan ve Olması Gereken Açısından) Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Basit Muhakeme Basit muhakeme için muhakemenin adalet özelliği açısından ya- pılması gereken bir değerlendirme de basit muhakemede, sanığın ve mağdurun beyan ve savunmalarını yazılı bildirecek olmalarıdır. Önce- likle ifade edilmelidir ki, beyan ve savunmalarında, sanık ve mağdur, her ne kadar, vakanın maddi yönüne ilişkin açıklamada bulunacak ol- salar da bu açıklamaların yer aldığı metnin hukuki değeri olacaktır. Diğer deyişle, açıklamaların yer aldığı yazılı belge, hukuki sonuç do- ğurucu niteliktedir. Bu noktada, hukuki değeri olan bir yazılı belgenin, hukuk ilmine vakıf olmayan bir kişi tarafından hazırlanması ile hukuk ilmine vakıf olan bir kişi, daha doğru deyişle, bir hukukçu tarafından hazırlanması arasında fark olacağının önemle belirtilmesi gerekmek- tedir. Çünkü hukukçu, öğretide Yılmaz’ın tanımlamasıyla, “ fevkalâde geniş bir kelime bilgisine (haznesine) sahip olan ve bunları her somut olayda, yerli yerinde kullanan ve mesleği gereği hukuk alanında bir uzman yazar- dır ”. Böylelikle, hukukçunun, vakanın maddi yönünü, onun doğura- cağı hukuki sonucun bilincinde olarak, hukuk ilminin teknik terimleri yoluyla açıklaması söz konusu olacaktır. 49 Bu nedenle, kanaatimizce, basit muhakemede, mecburi müdafiliğin ve keza, mecburi vekilliğin kabul edilmesi gerekmektedir. 50 Bu durumda, mahkeme, basit muha- kemenin uygulanmasına karar verdiğinde, sanığa bir müdafi ve mağ- dura bir vekil tayin edilmesi için talepte bulunacak ve baro tarafından görevlendirme yapılacaktır. 49 Ejder Yılmaz, Adlî Yazı ve Yazışma Usulleri Ders Kitabı, 3. baskı, Yetkin Yayınla- rı, Ankara 2010, s. 24. 50 Şaban Cankat Taşkın, “7188 sayılı Kanun ile Ceza Muhakemesi Kanunu’na Ge- tirilen “Basit Yargılama Usulü” Hakkında Tespit ve Değerlendirmeler”, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C. 5, S. 1, Nisan 2020, s. 3118. Alman Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, ceza kararnamesi ile infazı ertelenmek koşuluyla hapis cezası tayin edileceği hâllerde, mecburi müdafilik kabul edilmiştir. Alman Ceza Muhakemesi Kanunu m. 408b (Müdafiin görevlendirilmesi) – “Hâkim savcı ta- rafından 407’inci madde 2’nci fıkra, 2’nci cümlede tanımlanan müeyyidelerden birinin ceza kararnamesi ile hükmedilmesini gerekli görürse henüz müdafii bu- lunmayan sanığa bir müdafi tayin eder. …”; Alman Ceza Muhakemesi Kanunu m. 407/2 – “(2) Ceza kararnamesi ile sadece aşağıdaki yaptırımlardan tek başına veya yan yana hükmedilebilir; … // Sanığın müdafii bulunuyorsa, infazı tecil edilmek şartı ile, bir seneye kadar hürriyeti bağlayıcı ceza da tayin edilebilir.” Bk. Yenisey/Oktar, s. 457, 459.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1