Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı

129 TBB Dergisi 2021 (153) Hakan KAŞKA meseleyi oluşturmaktadır. Bu noktada, kanaatimizce, basit muhake- menin uygulanabilirlik alanı hususunda her zaman geçerli olabilecek bir görüş serdedilmesi mümkündür. Bunun için öncelikle, basit muha- kemenin, bu şekilde olmayan, yani genel hükümlere göre yürütülen muhakeme ile mukayese edilmesi, bir ifadeyle, genel hükümlere göre yürütülen muhakeme karşısındaki durumunun belirlenmesi gerek- mektedir. İlk olarak, basit muhakeme, genel hükümlere göre yürütülen bir muhakemeye nazaran istisna niteliğindedir. Başka bir ifadeyle, muha- kemenin, genel hükümlere göre, örneğin, kovuşturma evresinin du- ruşma hazırlığı ve duruşma devreleri gerçekleştirilerek yürütülmesi kaide, basit muhakeme ile yürütülmesi ise istisnadır. İki müesseseden hangisinin kaide, hangisinin ise istisna olduğunun belirlenmesinde, şu yolun takip edilmesi mümkündür: Eğer bu müesseselerden biri olma- saydı, diğeri yine de var olmaya devam edecekse var olmaya devam edecek müessese kaide, diğer müessese ise istisnadır. Konu bu şekilde ele alındığında, eğer CMK m. 251 ve m. 252’deki basit muhakemeye ilişkin hükümler olmasaydı, basit muhakeme kapsamına giren hâller, genel hükümlere göre yürütülen muhakemeye tabi olmaya devam edecekti denilebilmektedir. Diğer deyişle, basit muhakeme olmasaydı bile, genel hükümlere göre yürütülen muhakeme daha önce olduğu gibi, var olmaya devam edecekti. Bu durumda, genel hükümlere göre yürütülen muhakeme kaide, basit muhakeme ise istisnadır. 60 Basit muhakemenin, genel hükümlere göre yürütülen muhakeme- ye nazaran istisna olduğu tespit edildiğine göre, artık ikinci olarak, istisnaya ilişkin yorumlama ilkelerine başvurulması gerekmektedir. Belirtilmelidir ki, hukuk ilminde, istisnalar dar yorumlamaya tabi tu- tulur; aksi takdirde, istisnanın bir anlamı olmaz ve artık yeni bir kai- deden bahsedilmesi gerekir. Aynı şekilde bir hususun istisna kapsa- mında olup olmadığı hususunda tereddüt söz konusu olduğunda, o 60 Kemal Gözler, Hukuka Giriş, 14. baskı, Ekin Yayınevi, Bursa 2017, s. 311. Bu hu- susta, öğretide Gözler’in, genel hükmün ve özel hükmün tespitinde kullanıla- bileceğini belirttiği yöntemden de yararlanılmıştır. Bk. Gözler, s. 364. Öğretide Gözler’e göre, genel hüküm öyle bir hükümdür ki, o hususta, özel hüküm olmasa bile, onun uygulanması söz konusu olur. Örneğin, A hükmü olmasaydı bile, ola- ya uygulanabilecek bir B hükmü varsa B hükmü genel hüküm, A hükmü ise ona nazaran özel hüküm niteliğindedir. Bk. Gözler, s. 364.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1