Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
137 TBB Dergisi 2021 (153) Hakan KAŞKA Mamafih, bahis konusu indirimin, maddi ceza hukukuna ilişkin değer taşıyıp taşımadığından ziyade, adaletli olmayan uygulamalara yol açacak olması sebebiyle tartışılması gerekmektedir. Şöyle ki, ceza uyuşmazlığının basit muhakeme yoluyla çözülmesi hususunda, mah- keme, takdir yetkisini haizdir. 74 Bu durumda, örneğin, basit muhake- me kapsamında olan bir suça ilişkin ceza uyuşmazlığını bir mahkeme basit muhakemenin uygulanmasına karar vererek ve bu yolla, diğer bir mahkeme ise genel hükümlere göre muhakeme yürüterek çöze- cektir. Her iki mahkeme de mahkûmiyet hükmü kuracak olursa basit muhakeme ile uyuşmazlığı çözen mahkeme, sonuç cezadan 1/4 ora- nında indirim yapacaktır. Bunun ise sanıklar arasında bir adaletsizliğe yol açacağı açıktır. Fazla olarak, mezkûr adaletsizlik görüşünü izale edecek mantıklı, makul bir gerekçe ileri sürülmesi de mümkün değil- dir. Yine örneğin, basit muhakemeye ilişkin hükümlerin zaman bakı- mından uygulanmasındaki açık düzenleme nazarı itibara alındığında, 01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş bir dosya hakkında basit muhakemenin uygulanmasına karar verilemeyecek, bu tarih itibarıyla, iddianamenin değerlendirilme aşamasında olduğu bir dosya hakkında ise buna karar verilebilecektir. Buna göre, her iki dos- rine aykırı olduğu, Anayasa’ya ve ülke olarak tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS’ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,//Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma- sı şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zo- runluluğu,//Bozmayı gerektirmiş ve temyiz bu itibarla yerinde görülmüş ol- duğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca bozulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi”. Yargıtay’ın aynı yöndeki diğer kararları için bk. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin, 21.12.2020 tarihli ve Esas: 2020/2938, Karar: 2020/20209 numaralı kararı; Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin, 21.12.2020 tarihli ve Esas: 2020/3239, Karar: 2020/20275 nu- maralı kararı; Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin, 22.12.2020 tarihli ve Esas: 2020/2335, Karar: 2020/20459 numaralı kararı; Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin, 22.12.2020 ta- rihli ve Esas: 2020/2952, Karar: 2020/20460 numaralı kararı; Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin, 22.12.2020 tarihli ve Esas: 2020/2883, Karar: 2020/20456 numaralı ka- rarı; Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin, 22.12.2020 tarihli ve Esas: 2020/4620, Karar: 2020/20491 numaralı kararı; Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin, 22.12.2020 tarihli ve Esas: 2019/49, Karar: 2020/20425 numaralı kararı. (Kararlar, Legalbank Progra- mından alınmıştır, Erişim Tarihi: 07.02.2021.) 74 Değirmenci, s. 38, 45, 49; Aldemir, s. 314, 315 (Yazar, mahkemece bu hususta bir karar verilmeden basit muhakemenin uygulanmasına geçilemeyeceğini ifade et- mektedir. Bk. Aldemir, s. 315.); Kızılarslan, s. 1914; Kezer, s. 73, 80, 105.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1