Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
154 (Olan ve Olması Gereken Açısından) Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Basit Muhakeme lığı inceleyen, hükmü veren mahkemenin yine kendisi olduğu gibi, 123 bir ara karara değil, bir son karara yani hüküm türüne karşı gelme söz konusudur. Sonuç itibarıyla, itiraz, bir kanun yolu olma anlamı haricinde, kararlara karşı başvurulan tüm hukuki çareleri ifade etmek noktasında bir kez daha kullanılmış olmaktadır. Kanaatimizce, bura- da, karşı gelme veya başvuru tabirinin kullanılması gerekmektedir. 124 Basit muhakemenin uygulanması üzerine verilen karara karşı gel- mede, kararın içeriğini oluşturan yaptırım bakımından herhangi bir sınırlama yoktur. Daha açık ifadeyle, sanığın veya diğer yetkililerin, mahkûmiyet hükmü haricinde bir hüküm verildiğinde buna kar- şı gelmeleri mümkün olduğu gibi, mahkûmiyet hükmünün içeriğini oluşturan yaptırım ne olursa olsun buna karşı gelmeleri de mümkün- dür. Keza, bir hüküm olmamakla birlikte, basit muhakemenin uygu- lanması sonucunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı gelinmesi de mümkündür. 125 Buna karşılık, mülga 1412 numaralı Kanun’daki sulh ceza hâkiminin ceza kararnamesine karşı yani hükümlere karşı başvurulabilen bir kanun yolu olmadığı bilgisi için bk. Öz- türk/Tezcan/Erdem/Sırma Gezer/Saygılar Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Erden Tütüncü/Altınok Willemin/Tok, s. 692, 693; Ünver/Hakeri, s. 750; Mustafa Özen, Ceza Muhakemesi Hukukunda İtiraz Kanun Yolu, Adalet Yayınevi, Ankara 2011, s. 34, 91. 123 Genel hükümlere göre muhakemeye devam edildiğinde yargılamayı gerçekleşti- recek mahkemenin aynı mahkeme olması, tarafsızlık açısından mesele teşkil ede- cek niteliktedir. Çünkü burada hâkimin ihsası reyde bulunmuş olması söz konu- sudur. Bu nedenle, basit muhakemenin uygulanması üzerine verilen karara karşı gelindiğinde, tekrar yargılama gerçekleştirecek mahkemenin, basit muhakemenin uygulanması kararı veren asliye ceza mahkemesinden başka bir asliye ceza mah- kemesi olması gerekir. Kezer, s. 127, 128; Özen, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 974 (Öğretide Özen, düzenlemenin bu hâliyle, kanun yollarına ilişkin genel ilkelerden biri olan aktarma ilkesi ile bağdaşmadığını ve bu hâli ile karşı gelmenin etkili bir sonuç doğurmasının beklenmemesi gerektiğini ifade etmektedir. Özen, Ceza Mu- hakemesi Hukuku, s. 974.); Öztekin, “Türk Ceza Muhakemesinde Basit Yargılama Usulü”. 124 Karakehya, s. 638, 639; Ersoy, s. 870; Sulh ceza hâkiminin ceza kararnamesi ile ilgili aynı eleştiri için bk. Kantar, s. 45, dn. 27; Kunter, s. 1031, 1032, dn. 67. “Sis- temsizlik yüzünden itiraz, hukukumuzda çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. … Ceza Muhakemesi Kanunumuz da itirazı her zaman kanun yolu anlamına yani Beschwerde karşılığı kullanılmamıştır. Meselâ ceza kararnamesine yapılan itiraz, kabul etmeme, bir diğer söyleyişle karşı gelme anlamınadır …”. İfadeler için bk. Kunter, s. 1031, 1032, dn. 67; Buradaki itiraz tabirinin teknik anlamda bir itiraz olmadığı, basit muhakemenin uygulanması sonucunda verilen karara karşı çıkma olduğu yönünde bk. Kezer, s. 86, 87. 125 Aldemir, s. 329, 330.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1