Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
155 TBB Dergisi 2021 (153) Hakan KAŞKA gelmede, hükmedilen yaptırım türüne göre yapılacak işlemler arasın- da farklılık vardı. Şöyle ki, 1412 numaralı Kanun m. 390/1’e göre, ceza kararnamesi ile hafif hapis cezasına hükmedildiğinde itiraz üzerine duruşma yapılacak, m. 390/3’e göre, ceza kararnamesi ile hafif veya ağır para cezasına veya muayyen bir meslek veya sanatın tatiline veya müsadereye yahut bunların birkaçına veya hepsine hükmedilmişse itiraz üzerine asliye mahkemesi başkanı veya hâkimi tarafından itiraz incelenecekti. 126 Karara karşı gelme üzerine, mahkemece duruşma yapılması- na ve genel hükümlere göre muhakemenin tamamlanmasına karar verilecektir. CMK m. 252/2’ye göre, taraflar gelmese bile duruşma yapılacak ve yokluklarında CMK m. 223/1’deki hüküm türlerinden biri ile hüküm kurulabilecektir. Bu hususun, taraflara gönderilecek davetiyede yazılacağı belirtilmiştir. Böylelikle, muhakemenin genel hükümlere göre tamamlanacağı belirtildiği hâlde, CMK m. 193/1’de düzenlenmiş olan ve bir kaide olan sanığın, duruşmada hazır bulun- masına bir istisna daha eklenmiştir. 127 Hakikaten mezkûr kaideye göre, kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmayacaktır. Buna karşılık, basit muha- kemenin uygulanması üzerine verilen hükme karşı gelme sonrasında açılan duruşmada, taraflar gelmese bile ifadesinden hareketle, sanığın hazır bulunmasının koşul olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Hük- mün mefhumu muhalifinden hareket edildiğinde, sanık, duruşmada hazır bulunursa mahkemenin artık sanığı dinlemesi gerekir. 128 Hük- 126 Değirmenci, s. 40, 41. Öğretide Değirmenci, ceza kararnamesi ile hafif veya ağır para cezasına veya muayyen bir meslek veya sanatın tatiline veya müsadereye yahut bunların birkaçına veya hepsine hükmedilmişse itiraz üzerine asliye mah- kemesi başkanı veya hâkimi tarafından duruşma açmaksızın, evrak üzerinde in- celeme yapılarak itiraz hakkında karar verilmesine ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından adil yargılanma ve savunma hakkına aykırı bulunarak ip- tal edildiğini; ancak iptal kararının yürürlüğe girmesinden önce, CMK yürürlüğe girdiği için kanun koyucunun ayrı bir düzenleme yapmadığını ifade etmektedir. Bk. Değirmenci, s. 40, 41. 127 Değirmenci, s. 46; Çınar, s. 64. 128 Kezer, s. 101. Öğretide Kezer, fazla olarak, dosya hakkında karar verilebilmesi, sa- nığın savunmasına bağlıysa bu takdirde, mahkemenin, sanığın zorla duruşmada hazır edilmesini isteyebileceğini ifade etmektedir. Bk. Kezer, s. 101; Aynı yönde bk. Yaşar, s. 2481. Kanaatimizce, CMK m. 252/2’de, taraflar gelmese bile yokluk- larında hüküm kurulabileceği ifadesi yer aldığı, yani bu hususta yüklemden hare- ket edildiğinde, mahkemeye takdir yetkisi verildiği nazarı itibara alındığında, bu görüş isabetlidir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1