Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı

178 Suçta Kullanılmak Üzere Hazırlanan Eşyanın Müsaderesi çelişkilidir. Kaldı ki zaten belirsiz ve kapsamı geniş olan düzenleme- nin kapsamı bu şekilde çok daha genişlemiş olacaktır. TCK m. 54/1’e eklenen son cümle uyarınca, “ Eşyanın üzerinde iyi- niyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması halin- de müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir”. Buna göre, eşyanın mülkiyeti faile veya suç ortağına ait olmakla birlikte, üzerinde üçüncü kişiler lehine sınırlı ayni hak kurulmuşsa, bu sınırlı ayni hak korun- mak suretiyle eşyanın müsaderesine karar verilebilecektir. 38 Mülga TCK m. 36/1’de müsadere için eşyanın suçla ilgisinin sabit olması yeterli görülmemekte; ayrıca failin bu suçtan mahkûm olma- sı da aranmaktaydı. Buna karşılık 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda mahkûmiyet şartına yer verilmemiştir. 39 Ancak müsaderenin uygulan- ması için mahkûmiyet şartının aranmaması, öğretide haklı olarak eleş- tirilmekte ve bunun polis tedbirleri ile güvenlik tedbirlerini birbirine karıştırmanın ötesinde, demokratik bir devlette kabul edilemeyecek sonuçlara ve keyfiliğe yol açacağı ifade edilmektedir. 40 Esasen burada ceza mahkûmiyetinin aranmaması, hakkında mü- sadere tedbiri uygulanacak kişinin cezalandırılabilir olmasının gerek- mediği anlamına gelmektedir. 41 Zira güvenlik tedbirlerinin temel ama- cı, cezalandırılabilir olmayan kimselere karşı toplumu savunmasız kalmaktan kurtarmaktır. Bununla beraber cezai bir sonuç olan güven- lik tedbirlerinin uygulanabilmesi için bir suçun işlenmiş olması şarttır. Anayasa ve insan haklarına ilişkin uluslararası metinler gereğince, bir kimsenin suç işlediğinin kabul edilebilmesi bu konuda kesinleşmiş bir 38 Öztürk/Erdem, s. 577; Koca/Üzülmez, s. 639. 39 Müsadere kararı için mahkûmiyet şartının aranmamasının müsaderenin bir gü- venlik tedbiri olarak kabul edilmesiyle ilgili bir husus olduğu, örneğin fail akıl hastası veya çocuk olması nedeniyle cezalandırılamasa dahi suçta kullandığı eşyanın artık müsaderesine hükmedilebileceği ifade edilmiştir. Özgenç, s. 875; Koca/Üzülmez, s. 637; Demirbaş, s. 643; Gedik, s. 5, 6. Madde gerekçesinde bu husus şu şekilde ifade edilmiştir: “…Müsadereye hük- medilmesi için bir suçun işlenmesi zorunlu olmakla birlikte, bu suçtan dolayı bir kimsenin cezaya mahkûm edilmesi gerekmemektedir. Örneğin suç işlenmesinde kullanılan tehlikeli eşya, bunu kullanan fail çocuk veya akıl hastası olması nede- niyle cezalandırılamasa dahi, müsaderesine hükmedilebilecektir”. 40 Nevzat Toroslu/ Yüksel Ersoy, “Kanunlaşmaması Gereken Bir Tasarı”, (in) Türk Ceza Kanunu Reformu, İkinci Kitap, TBB Yayınları No:71, Ankara 2004, s. 14. Aynı yönde eleştiriler için bkz. Zeki Hafızoğulları/Muharrem Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, US-A Yay., Ankara 2014, s. 446. 41 Güngör/Toroslu, s. 1972.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1