Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı

191 TBB Dergisi 2021 (153) Buket DENİZ Fransız İhtilali ile birlikte gelişen demokrasi hareketleriyle şekil- lenen hukuk devleti anlayışı ile birlikte “sorumsuz devlet” fikrinden gittikçe uzaklaşılmış ve devletin sorumluluğu esas olmaya başlamıştır. Bu gerçekleşirken ilk etapta devletin sorumluluğu bakımından özel hukuk hükümleri uygulanmış; 19. yüzyılın sonlarına doğru Kıta Avru- pa ülkelerinde yavaş yavaş idari rejime geçilmesi ile birlikte bu alanda kamu hukuku hükümleri uygulanmaya başlamıştır. Fransa’da geçer- li olan idari rejim sistemi ve bununla bağlantılı olarak devletin kamu hukuku alanında sorumluluğu kısa süre içinde tüm Kıta Avrupası’nı etkilemiştir. 9 Ülkemizde idari rejime tam olarak geçiş ve dolayısıyla devletin so- rumluluğunun idari yargıda idare hukuku hükümlerine tabi olması an- cak Cumhuriyet Dönemi›nde mümkün olmuştur. 1924 Anayasası’nın 51. maddesinde “ idari dava ve ihtilafları rü’yet ve hal’etmek üzere Şura-i Devlet teşkil edilecektir ” hükmü ile Danıştay yüksek mahkeme olarak kurulmuş ve idari yargı fonksiyonunu yerine getirmeye başlamıştır. Danıştay başlangıçta, pozitif hukukta herhangi bir düzenleme olma- dığı durumlarda devletin sorumluluğu ile ilgili tazminat taleplerini reddetme eğilimi göstermiştir. Sonrasında Fransız Danıştayı’nın içti- hatlarının da etkisi ile hizmet kusuru kavramını kullanmaya başlamış ve hizmet kusurunu devletin kusur sorumluluğunun esası olarak gör- müştür. Türk hukukunda idarenin sorumluluğuna anayasal temelde ilk kez 1961 Anayasası’nın 114. maddesinin son hükmü ile verilmiştir. Aynı hüküm 1982 Anayasası’nın 125. maddesinin son fıkrasında da Yıldırım, Melikşah Yasin, Nur Kaman, Eyüp Özdemir, Gül Üstün, Okay Tekinsoy, İdare Hukuku, Güncellenmiş 6. Baskıdan Tıpkı Basım, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2016, s. 930. 9 Akyılmaz, Sezginer, Kaya, ss. 155-156. Fransa’da “Kral kötülük edemez” anlayışı, devletin sorumsuzluğu ilkesinin benimsenmesinin bir yansıması olarak devletin sorumlu tutulmasına uzun zaman engel olmuştur. Fransa’da, 19. yüzyıl ortalarına kadar, devletin sorumluluğu, esas itibariyle ancak özel bir kanunla öngörüldüğü takdirde kabul olunuyordu. Ancak, 19. yüzyılın ikinci yarasında, önce Danıştay, ardından da Uyuşmazlık Mahkemesi, 8 Şubat 1873 tarihli meşhur “Blanco (Blan- ko) kararı” ile haksız fiiller nedeniyle idarenin sorumluluğu ilkesi kabul edilmiş- tir. Blanco kararında, aynı zamanda bu idari sorumluluğun, özel hukuktaki haksız fiillerden dolayı özel kişilere ilişkin sorumluluktan ayrı ve kendine has kurallara bağlı bir sorumluluk olduğu da belirtilmiştir. A. L. Dutheillet De Lamothe, “İda- renin Haksız Fiil Dolayısıyla Mesuliyeti Konusunda Fransız Kamu Hukukundaki Gelişmeler”, Çev. Süheyp Derbil, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C. XVII, Sa. 1- 4, 1960, s. 113.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1