Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
247 TBB Dergisi 2021 (153) Bahattin ARAS alınarak hizmet geçmişi olumlu olan, ödül ve başarı belgeleri bulunan baş- vurucu hakkında Anayasanın 20. maddesi çerçevesindeki bireysel yararı ile kamunun yararı arasında adil ve ölçülü bir dengenin gözetilmesi hususunda bir değerlendirme yapılmadığı, başvurucunun özel hayatının gizliliği hakkı üzerindeki sınırlamanın zorunlu ya da istisnai tedbirler niteliğinde olduğu veya başvurulabilecek son çare ya da alınabilecek en son önlem niteliğinde olduğu hususunda bir inceleme yapılmadığı ve bu hususta gerekli özenin gös- terilmediği sonucuna ulaşılmıştır. 66. Yukarıda belirtilen tahkikat süreci ile idari ve yargısal makamların karar gerekçeleri göz önünde bulundurulduğunda, başvurucuya verilen ayır- ma cezası kapsamında, sınırlandırma ile ulaşılabilecek genel yarar ile temel hak ve özgürlüğü sınırlandırılan bireyin kaybı arasında adil bir dengenin sağlanmadığı ve başvurucunun özel hayatına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu anlaşılmakla, başvurucunun Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir…” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Görüldüğü üzere Mahkeme bu dosyada; • Disiplin soruşturmasına konu eylem ve davranışların başvurucu- nun mahremiyet alanında cereyan eden ve rızası ile alenileştiril- diğine dair bir bulgu bulunmayan özel yaşam eylemlerine ilişkin olduğunu, • Başvuruya konu disiplin işlemi ile yargısal sürece konu edilen davranışların esasen mesleki faaliyet ile ilgisi olmayan mahremi- yet alanına dâhil özel yaşam eylemleri olduğunu, • Kamu görevlilerinin mesleki yaşamlarıyla da bütünleşen bazı özel hayat unsurları açısından sınırlamalara tabi tutulabileceklerini, Tespit ettikten sonra kişinin özel yaşamıyla ilgili eylemlerin disip- lin soruşturmasına dönüşmesinin ancak; 1-) İsnat edilen eylemlerin mesleki hayatı üzerindeki etkilerinin, 2-) Anılan eylemlerin Kurumun işleyişi üzerindeki etkisi ve riskle- rinin olduğunun gerekçeleriyle orta konması halinde mümkün oldu- ğunu tespit etmiştir. Mahkeme burada ayrıca Anayasa’nın 20. mad- desi çerçevesindeki bireysel yarar ile kamusal yarar arasında adil ve ölçülü bir dengenin gözetilmesi gerektiğine özellikle vurgu yapmıştır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1