Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
259 TBB Dergisi 2021 (153) Bahattin ARAS doğurduğu idari sonuçların, buna ilave olarak başvuranın davranış ve tutumlarını gerekçe göstererek verilen meslekten çıkarma kararının, özel hayatın gizliliğine yapılmış bir müdahale oluşturduğu kanaatine varmıştır. Diğer taraftan mahkemenin üzerinde durduğu bir diğer husus ise 2802 sayılı Kanun’un 69. maddesinin son fıkrasında yer alan “Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itiba- rını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası veri- lir” hükmüdür. Kanun’un bu hükmünde yer alan “ mesleğin şeref ve onuru, nüfuz ve itibarı “gibi belirsiz kavramlar AİHM’nin ihlal gerek- çeleri arasında yer almıştır. Mahkemeye göre, Hükumet 2802 sayılı Kanun’un 69. maddesinin son bölümünde yer alan kavramları açıkla- yan herhangi bir içtihat sunmamıştır. Dolayısıyla AİHM, ihtilafa konu olan “Kanunun” mevcut davaya bakan makamların yetkileri konu- sunda yeteri kadar net olup olmadığına dair şüphesini ifade etmiştir. Burada hâkim ve savcılar hakkındaki disiplin soruşturmasına konu edilen mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itiba- rını bozacak nitelikte olduğu iddia edilen ve meslekten çıkarma ceza- sının gerekçesi olacak eylemin somut delillerle desteklenmesi, kesin delillerle ortaya konulması ve ne şekilde mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozduğunun gerekçeleriyle ortaya kon- ması gerekmektedir. 38 AİHM ilgili kararda değerlendirmeye aldığı hususlardan biri de hâkim ve savcıların giyim ve kuşamı için getirilen düzenlemelerdir. AİHM, Sözleşmeci Devletlerden bazılarının kamu görevlileri ve ha- kimlere giyim şekli konusunda sınırlamalar getirdiğini kaydetmek- tedir. Mevcut davada hakimlere getirilen bu yükümlülüğün teme- linde, bağımsızlık olduğu kadar onların kararlarının etkisini koruma düşüncesi de yatmaktadır. AİHM’nin kanaatine göre, buradan doğan müdahale hakkı “kamu düzeninin sağlanması” ve “başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gibi meşru temellere dayanmaktadır. Ancak AİHM, hükümetin soruşturmayı ve bunun sonucunda ortaya çıkan görevden alma işleminin meşruluğunu hakimlerin giyim ve tu- 38 Yunus Eraslan, Türk Hukukunda Yargı Mensuplarının Disiplin Sorumluluğu, Adalet Yayınevi, Ankara 2018, s.167
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1