Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
293 TBB Dergisi 2021 (153) Gülden ŞİŞMAN sayılan belgenin ispat kabiliyetinin olup olmadığı ya da sahte dü- zenlenen belgenin dosyaya sunulmaması/sunulamaması halinde başkaca ispat araçlarını kullanıp kullanamayacağımızdır. Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen kaçakçılık suçunda sahte belgenin tanımlanmasından yola çıkarak sahteciliğin içerik sahteciliği oldu- ğunu söyleyebiliriz. İçerik sahteciliğinde Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinden yola çıkarak her türlü ispat aracını kullanmamız mümkündür. Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde sahte bel- ge kavramı tanımlanmış ve bu tanımdan yola çıkarak da aldatma kabiliyetinin içerikte aranması gerektiği sonucuna ulaşılır ki, bu durumda da hem Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesi ve gerekse Ceza Hukuku’ndaki delil serbestisi ilkesi gereğince belge dosya- da mevcut değilse, zamanaşımı ileri sürülerek mükellef tarafın- dan dosyaya sunulamıyor ise, başkaca delillerle içerik sahtecili- ğinin ispatı mümkündür. Aksini düşünmek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararında da ifade edildiği gibi suçu işlenemez hale getirmektedir. Bir ticar î işletmenin olup olmadığının varsa eğer işletmenin fizik î koşulları ile iş hacminin uyumlu olup olmadığı- nın belirlenmesi; karşıt inceleme yoluyla da mükellefin sahte belge düzenleyip düzenlemediği ya da kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi; mükellefle ilgili inceleme yapılırken bu mükellefle ilgili defter ve belgelerde kaydı olan diğer mükelleflerden de defter ve belgelerin ibra- zı istenmesi, karşıt inceleme yapılması; mükellefçe hazırlanan BA ve BS formlarını birbirini teyit edip etmediğinin araştırılması; Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği’nin 3.1 bölümünde belirlenen kri- terler de sahte belge düzenleme ve kullanma filinin tespiti açısın- dan önemli ispat araçları olarak karşımıza çıkacaktır. Suçun işlen- diği diğer delillerle de sabitken ispatını sadece belgeye indirgemek kötüniyetli uygulamalara yol açacak suçu işlenemez suç haline getirecektir. Vergi Usul Kanunu’nda vergilendirmeye esas alınan belgeler için şekil şartı öngörülmüş ve şekil şartına uygun olarak düzenlenmeyen belgeler hiç düzenlenmemiş olarak kabul edil- miştir. Ancak bu düzenleme söz konusu belgelerin fiziken mevcut olmadığı dolayısıyla da ispat vasıtası olarak kullanılamayacağı olarak yorumlanamaz. Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki şekil şartının ve Vergi Usul Kanunu’nun 230 ve de- vamı maddelerde ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca düzenlenen
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1