Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı

321 TBB Dergisi 2021 (153) Barış DEMİRSATAN cı bulunmadığı gibi sosyal sigorta sistemini destekleyen yahut ikame eden işlevi de bulunmamaktadır. Böylece boşanmada maddi tazmi- nata hükmedilirken, zararın tespiti için evliliğin devamı halinde mal- varlığının bulunacağı varsayımsal durum ile boşanma nedeniyle ha- lihazırdaki durumu arasında karşılaştırma yapılması lazım gelir. 96 Bununla birlikte bu karşılaştırmayı evlilik hukuki ilişkisinde yapmak son derece güçtür. 97 Evlilik birliğinin eşlere sağladığı veya sağlayacağı yararın, boşanma hükümleriyle korunan menfaat olarak kabul edile- ceği ifade edilse 98 dahi evlilik hukuki ilişkisinde tarafların mevcut veya beklenen menfaatinin somut surette ne olduğunu yanıtlamak müm- kün değildir. 99 Dolayısıyla gerek kuram gerek uygulama 100 açısından Maddi tazminata irat olarak hükmedilmiş olması, tazminat işlevini değiştirmez. Karş. Evlilik sırasındaki yaşam düzeyini sağlamaya yöneldiği şeklinde: Cemal Oğuz, “Medeni Kanun Madde 174/I ile 175 Arasındaki Farklar”, GÜHFD , C. 4 S. 1-2, Ankara Haziran-Aralık 2000, yayın tarihi: 2003, s. 28. 96 Sözleşmesel ilişkinin devamına olan menfaat korunduğu için söz konusu tazmi- nat ile olumlu zararın giderilmesine yönelik tazminat istemleri arasında benzerlik kurulabilir. Buna karşılık nişanlanma sözleşmesinde maddi tazminat sorumlulu- ğu olumsuz zararın giderilmesine yöneliktir. Nişanlanma sözleşmesinin ifasına yönelik talep hakkı tanınmamıştır (MK m. 119/I). Bu hususlarda: Ergüne, s. 764; Abik, s. 74 dn. 44, s. 128 vd. 97 Bu hükümle genel tazminat hukukundan farklı bir anlayış benimsendiği ve taz- minatın belirlenmesinin güçleştiği hususunda: Ömer Arbek, “Boşanmanın Mali Sonuçları”, AÜHFD , C. 54, S. 1, Ankara 2005, s. 122; Beklenen menfaate ilişkin za- rarın belirlenmesinde yoksun kalınan kârdakine benzer bir güçlüğün bulunduğu yönünde: Esat Arsebük, Medeni Hukuk Cilt: II, Ankara 1940, s. 792. 98 Abdulkerim Yıldırım, Aile Hukuku, Ankara 2014, s. 88. 99 Hatemi, §10 N. 120. Öğretide nafaka kaybı, mal rejiminin tasfiyesiyle yaşanan ka- yıplar, miras ve sigorta hakkı kaybı örnek olarak verilmektedir (Dural/Öğüz/ Gümüş, s. 152; Turgut Akıntürk/Derya Ateş, Türk Medeni Hukuku İkinci Cilt Aile Hukuku, İstanbul 2016, s. 297; Öztan, s. 810 vd.). Boşanma nedeniyle iş veya yerleşim yeri değiştirilmesi gibi hususlar maddi zarar kalemleri içinde değerlen- dirilebilir (Öztan, s. 811; M. Kemal Oğuzman/Mustafa Dural, Aile Hukuku, İstan- bul 1994, s. 143). Bununla birlikte, tazminat talep edilen tarafın daha önce hayatını kaybedeceği varsayımına dayalı olarak miras, sigorta, sosyal güvenlik haklarının zarar kavramı içinde değerlendirilmesi kanımızca yerinde değildir. Miras ve sair haklarının kaybında gerçek bir tazminin söz konusu olmadığı, sadece bu kayıp nedeniyle uygun bir tazminat verileceği görüşünde: S. Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, İstanbul 1990, s. 260. Birlikte yürütülen bir işin sona ermesi nedeniyle uğranılan zararlar: BK-Bühler/Spühler, Art. 151 ZGB, N. 22. 100 Yargı kararlarında maddi zararın ne olduğu ve kapsamı tartışılmadan uygun bir miktarda tazminata hükmedilmesi gerektiği yönündeki ifadelerle meselenin ge- çiştirildiği gözlemlenmektedir. Bu durum işaret edilen belirsizliği teyit ettiği gibi bu kuruma, tazminat işlevinin ötesinde toplumsal ve ekonomik işlev yüklenmeye çalışıldığını göstermektedir. Yarg. HGK, 04.07.2012, 117/445 (Lexpera): “…tarafla- rın sosyal ve ekonomik durumları, kusur derecesi, paranın alım gücü gözetilerek,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1