Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı

365 TBB Dergisi 2021 (153) Ahmet Fatih ÖZKAN ne tescil ve ilan gibi bir müessesenin bulunmaması sonucu, temsil yet- kisinde yaşanan değişikliklerin resmi makamlarla paylaşımı, baroya bildirim şeklinde gerçekleşmektedir. Görüldüğü üzere avukatlık ortaklığında, şahıs şirketlerinde oldu- ğu gibi her ortağın yönetim ve temsil yetkisini haiz olması esas alın- mış, sermaye şirketlerindeki “yönetim kurulu” veya “müdürler kuru- lu” gibi bir organ öngörülmemiştir. 71 Her bir ortağın temsil yetkisine sahip olması halinde ortaklığın en az iki temsilcisi olacağından, bun- ların çalışma esasları konusu önem kazanmaktadır. AOY yönetici or- takların seçilmeleri, görev süreleri, değiştirilme esasları, yetkileri, top- lanma zamanlar ı , toplant ı ya ç a ğrı lma ş ekli ve kararlar için gerekli ç o ğ unluk nispetleri gibi hususların ana sözleşmede düzenlenmesini aramaktadır (AOY m.20/2). O halde yönetici ortakların birden fazla olması duru- munda bunların adeta bir kurul halinde çalışması öngörülmüştür. Di- ğer taraftan, ana sözleşmede gösterilen yetki sınırları dışında, yönetici ortakların temsil yetkisi konusunda, ortaklığın amacı dışında mal ve hak edinememe kısıtlaması dışında, genel olarak bir sınır bulunma- maktadır. 72 Yönetici ortaklar; kanun, yönetmelikler, ana sözleşme ve ortaklar kurulunun kararlarına göre ortaklığın faaliyetlerini yönetir ve ortaklığı temsil ve ilzam eder (AOY m.20/3). Her ne kadar kollektif tağın temsilci olmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği hususunu, temsil yetkisini gösteren belgenin (ve tabi imza sirkülerinin) kendisiyle paylaşıldığını göstermek suretiyle ispat edebilir. 71 TTK m.218 uyarınca kollektif şirketlerin ortaklardan her biri, ayrı ayrı şirketi yönetme hakkını ve görevini haiz olup şirket sözleşmesiyle veya ortakların ço- ğunluğunun kararıyla yönetim işleri ortaklardan birine, birkaçına veya tümüne verilebilir. Bu açıdan avukatlık ortaklıkları için de benzer bir düzenleme öngörül- müştür. Ancak kollektif şirket sözleşmesinde şirketi temsil yetkisinin kim veya kimlere ait olacağının gösterilmesi zorunludur (TTK m.213/1-f). Avukatlık or- taklıkları açısından ise böyle bir yükümlülük bulunmamaktadır. Zira avukatlık ortaklıklarında yönetici ortaklar, ortaklığın kuruluşunu takiben ortaklar kurulu kararıyla da belirlenebilirler. 72 4667 sayılı Kanun’un kanunlaşması sürecinde verilen bir kanun teklifinde “Avu- katlık ortaklığını yönetim ve temsil ile görevli olanlar, ortaklık amacına uygun olan her tür işi ve hukukî işlemi ortaklık adına yapmak ve ortaklık adını kullan- mak zorundadırlar. Avukatlık ortaklığı, amacının dışında hak ve mal edinemez, üçüncü kişilerle ortaklık kuramaz, tüzel kişilerin paylarını alamaz” hükmü bulun- maktaydı. Bu hükmün ortaklığın ehliyetini sınırlayan ikinci cümlesi kanuna ay- nen alınmışken, yönetici ortakların yetkilerine ilişkin birinci cümlesine ise kanu- nun nihai metninde yer verilmemiştir. Yönetici ortakların yetkilerinin genişliğini göstermesi bakımından bu hükmün kanuna alınmaması isabetsiz olmuştur. Kaldı ki AOY’de de bu konuda bir hüküm bulunmamaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1