Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı

379 TBB Dergisi 2021 (153) Ahmet Fatih ÖZKAN şirketleri açısından da geçerli olacaktır. Sermayenin kaybı gibi me- seleler de TTK’da ilgili şirket türüne ilişkin hükümlere tabi olmalı- dır (örneğin TTK m.376). Yine aksine bir düzenleme yapılmadıkça, katılma paylarının şirkete taahhüdü ve ödenmesi de ilgili şirket türüne ilişkin TTK’daki hükümlere tabi olacaktır. Nelerin katıl- ma payı olacağı genel olarak TTK m.127’e göre belirlenmeli, ancak avukatlara ve avukatlık mesleğine özgü nedenler sonucu sermaye şirketi de olsa, asgari sermaye tutarı saklı kalmak kaydıyla katıl- ma payı olarak emeğin de getirilmesine izin verilmelidir. Katıl- ma paylarının şirkete taahhüdü ve tasarruf işlemleri için de TTK m.128 vd. hükümlerinde kabul edilen esaslar uygulanmalıdır. Bu bağlamda AOY’de öngörülen taahhüt ve tasarruf işlemleri, 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte güncelliğini kaybetti- ğinden, avukatlık ortaklığı modelinin kaldırılmaması halinde en azından bu işlemlere ilişkin TTK’ya atıf yapılmalı ve TTK’nın bu konulara ilişkin getirdiği yeniliklerden yararlanılmalıdır. • Amaç: Avukatlıkta ortak çalışmayı mümkün kılan bütün model- lerin belki de tek ortak özelliği faaliyetin mesleki çalışma olduğu ve ticari sayılmadığıdır. Taslakta bu husus aynen tekrarlanmıştır (m.62/4). Avukatlığın bir şirket bünyesinde yapılması, avukatlara ve avukatlıkmesleğine özgü durumlar korunduğu sürece, ortaklar arasındaki ilişkiyi ticari hale getirmez. O halde şirketin amacının, diğer limited ve anonim şirketlerin aksine, avukatlık mesleğinin yerine getirilmesi olacağı tartışmasızdır. Taslakta ayrıca avukatlık şirketlerinin ticaret odasına kaydolma zorunluluğunun bulunma- dığı da açıkça vurgulanmıştır (m.62/4). Bu hüküm de uygulamada yaşanacak olası tartışmaları önlemek açısından yerindedir. Şirke- tin amacının asıl önemi ise şirketin ehliyetine olan etkisinde ken- dini göstermektedir. Avukatlık ortaklıklarına ilişkin amaç dışında hak ve mal edinememe, üçüncü kişilerle ortaklık kuramama ve tüzel kişilerin paylarını alamama kısıtlaması, taslakta avukatlık şirketleri için de aynen kabul edilmiştir (m.64/1). İşletme konusu dışında kalan işlemler için şirketin hak ehliyetinin kısıtlanması uygulamasına ( ultra vires ) son verildiğinden, avukatlık şirketleri açısından da işletme konusu, yalnızca şirketi temsile yetkili kişile- rin temsil yetkilerinin sınırlanması açısından belirleyici olmalıdır. Diğer taraftan, avukatlık şirketinin başka şirketlerin ortağı veya

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1