Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
77 TBB Dergisi 2021 (153) Öznur SEVDİREN öldürmeye cevaz verdiği şeklinde yorumlanabildiğini de belirtmek gerekir. Örneğin, yeni Türk Ceza Kanunu’nun hazırlanmasına iliş- kin Alt Komisyon’da yer alan Özgenç tarafından şu değerlendirme yapılmıştır: 31 “1982Anayasası’nın“yaşamahakkı”yla “vücut dokunulmazlığı”nı teminat altına alan 17. maddesinin dördüncü fıkrasında bu hak ve do- kunulmazlığın istisnaları düzenlenmiştir. Yani, maddede zikredilen hallerde kişinin yaşama hakkının veya vücut dokunulmazlığının var- lığından bahsedemeyecektir. Söz konusu hükme göre, “...bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi.... sırasında silah kullanıl- masına kanunen cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öl- dürme fiilleri” hayat (yaşama) hakkının ihlali olarak telakki edilemez! Bu hüküm, tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlemek için silah kullanılmasına cevaz veren bir kanuni düzenlemeye imkan tanımak- tadır. Verilen cevaz, sadece soyut silah kullanmaya ilişkin olmayıp, kaçan tutuklu veya hükümlünün silah kullanmak suretiyle öldürül- mesini de kapsamına almaktadır.” 32 Yukarıda belirtildiği gibi, gerek Anayasa’nın 13, 15 ve 17. madde- leri gerekse de uluslararası sözleşmelerin AİHS’nin Anayasa’nın 90. maddesi son fıkrası bakımından iç hukuktaki yeri ve AİHM kararla- rının bağlayıcı niteliği bir an için göz ardı edilse dahi istisnai hallerde ‘silah kullanmak suretiyle öldürme’yi kapsayan bir yetkinin verilmiş olduğu düşünülemez. Konu ile ilgili AİHM İçtihadı değerlendirildiğinde, Mahkeme, AİHS m. 2’de de yaşam hakkının sınırlanmasının mümkün olabildiği istisna hallerin, McCann ve diğerleri/BirleşikKrallık davasında da vur- gulandığı üzere, bir kişinin kasten öldürülebileceği halleri kapsamadı- ğını belirtmektedir. 33 Mahkeme’ye göre, 2. maddedeki istisna halleri, mutlak zorunluluk nedeniyle “başvurulan kuvvetin istenmeyen bir meydana gelen ölümler (…) dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sa- yılamaz”. 31 İzzet Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 11. baskı, Ankara 2015, s. 320. 32 Ibid. 33 McCann ve Diğerleri/Birleşik Krallık, § 148
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1