Türkiye Barolar Birliği Dergisi 153.Sayı
82 Yargıtay Kararları Işığında Suçüstü Halinde Şüphelinin Yakalanmasını Sağlamak Amacıyla ... Diğer taraftan meşru müdafaa dışında da kolluğun silah kullan- ma yetkileri bulunmaktadır. Bugün için anlaşılması kısmen güç ve imlası sorunlu olan eski düzenleme 51 özet itibariyle Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 2008 tarihli bir kararının karşı oyunda şu şekilde günümüz Türkçesine çevrilmiştir: “Polis, öz savunmada bulunmak, başkalarının canına ve ırzına yö- nelik saldırıyı önlemek, kaçan tutuklu ve hükümlü kişilerin durdurul- ması, suçüstü durumunda ağır cezalık bir suçtan şüphelinin arandığı yerden çıkıp kaçmaya çalışanın yakalanması, ağır cezalık bir suçtan sa- nık veya mahkum olup da aranmakta olan kişinin yakalanması, dur uyarısına karşın kaçmaya kalkışması durumunda ele geçirilmesi, karakola karşı ya- pıların saldırıların önlenmesi, silahını teslim etmesi istenenlerin karşı gelmesi durumunda saldırılarını ve karşı koymalarını önlenmesi ama- cıyla ve Devlet nüfuz ve icraatına silahla karşı gelinen olaylarda silah kullanılabilir”. 52 5681 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle polis, bedenî kuvvet ve maddî güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde, ve “hakkında tutukla- ma, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri veril- miş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde”, silah kullanmaya yetkili hale gelmiştir. Bu bağlamda, 16/7(b) maddesindeki direniş ifadesinin ne anlama geldiği konusunda öğretide tartışma bulunmaktadır. Öğretide bir gö- rüş, buradaki direniş ifadesinin Türk Ceza Kanunu m. 265 anlamın- da aktif mukavemet olarak anlaşılması gerektiğini belirtmektedir. 53 51 5681 sayılı Kanun öncesi için bkz., https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatme- tin/5.3.2559.pdf (Son erişim tarihi: Aralık 2020). 52 Yargıtay 1. CD, 1000/2218, 21/3/2008, yayımlanmamış kararı aktaranlar Eryıl- maz/Bozlak 2009, s. 262. Vurgular eklenmiştir. 53 Madde gerekçesinde ilgili bölüm şu şekildedir: “İlk fıkrada, polisin, görevini ya- parken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak öl- çüde zor kullanmaya yetkili olduğu gösterilmektedir. Buradaki direniş, polisin tüm görevlerinin ifası sırasında karşılaşılan direnişi ifade etmektedir. Örneğin durdurulması gereken bir aracın durmayarak kaçtığı durumlarda, bu aracın dur- durulması da bu kapsamdadır. Ayrıca zor kullanan polise, aktif şekilde direniş gösteren kişinin bu eylemi, meşru savunma kapsamında değerlendirilemeyece- ğinden, bu aktif direniş, Türk Ceza Kanunu’nun 265 inci maddesi kapsamında ay- rıca suç oluşturacaktır”. “https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1