Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

108 Bilgisayarlarda, Bilgisayar Programlarında ve Bilgisayar Kütüklerinde Arama, Kopyalama ... olamamaktadır, bu halde bilişim sistemlerinde hukuka aykırı olarak arama gerçekleştirilmesi halinde İdari Yargılama Usulü Kanunu gere- ğince idare mahkemeleri önünde tam yargı davası açılarak tazminat istenebilecektir. 63 Hukuka aykırı bir elkoyma işleminden kaynaklanan tazminat istemlerinde ise, özel norm olarak CMK m. 141-144 gereğince ceza mahkemesi önünde tazminat davası açılması mümkündür. 64 An- cak bu görüş bir yandan CMK m. 134 hükmünde yer alan düzenleme- nin genel arama karşısında özel bir düzenleme olduğunu belirtmekte ancak hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen aramalar hakkında CMK hükümlerinin uygulanmayacağını ifade etmektedir. Diğer yandan bu görüş kapsamında arama tedbirinde başvurulmamakla birlikte, elkoy- ma tedbirinde koruma tedbirlerinden kaynaklanan tazminat istemle- rinde CMK’da yer alan hükümlerin uygulanma alanı bulacaktır. CMK m. 141 65 hükmünde ayrıca CMK m. 134 hükmünde yer alan koruma 63 Ünver, s. 199, 200. 64 Ünver, s. 200. 65 CMK m. 141 hükmünde koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine konu olabilecek durum olarak “arama tedbirinin ölçüsüz şekilde gerçekleştirilmesi” sayılmıştır, hükmün lafzından ilk olarak tedbirin uygulanmasında ölçülülük il- kesine aykırılık halinde tazminat isteminin söz konusu olabileceği, hukuka aykırı arama kararlarından kaynaklı olarak bu hükme başvurulamayacağı anlaşılmakta- dır. Ancak Yargıtay bu hususa ilişkin olarak hukuka aykırı aramalar hakkında da bu hükme dayanılarak tazminat talebinin söz konusu olabileceğini belirtmiştir. Nitekim Yargıtay 12 CD 24.12.2013-9105/30731 sayılı kararına göre: “Fıkra dü- zenlemesinden genel olarak, tazminat isteminin haksız arama kararı veya hukuka aykırı arama kararına değil, arama kararının ölçüsüz şekilde yerine getirilmesi- ne dayanması gerektiği anlaşılmakta ve Dairemiz uygulamaları da bu yönde ise de açıkça hukuka aykırı olarak verilen bir arama kararı için tazminat isteminde bulunup, bulunulamayacağının da değerlendirilmesi gerekmektedir… Tazminat talebinin dayanağını oluşturan arama kararı bu açıdan değerlendirildiğinde, so- mut delile dayanmayan, içinde makul şüpheyi barındırmayan, sadece bir telefon ihbarı üzerine davacının evinde arama yapıldığı anlaşılmakta olup, talep açısın- dan ayrıca maddenin öngördüğü “makul şüphe” kavramı üzerinde de durulma- lıdır…Hâkimin hangi delil unsurlarına dayanarak ihtilaflı arama emrini çıkardığı açık bir şekilde ortaya konmamış, sadece emniyet müdürlüğünün Cumhuriyet savcısına gönderdiği yazıda yer alan oldukça genel, kısa ve öz açıklamalarla yeti- nilmiştir. Bu noktada AİHM, ceza mahkemelerinin ilgili şahısların evlerinde ara- ma yapılmasını gerektirecek somut deliller olmadığı yönündeki tespitlerini kayda geçmektedir… Cumhuriyet Savcılığınca işin gereği araştırılmaya başlanmadan, ortada makul şüphe olduğuna dair bir delil ve başka kişi veya olaylar hakkında yapılan bir soruşturma da bulunmadığı ve yapılan aramanın AİHM kararların- daki ölçütlere ve ilkelere uygun olmadığı dolayısıyla hukuka aykırı olduğu an- laşılmakla davacı lehine makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gere-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1