Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

120 Bilgisayarlarda, Bilgisayar Programlarında ve Bilgisayar Kütüklerinde Arama, Kopyalama ... sistemlerinde yapılacak olan aramanın özel hayata ve kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hürriyetlerine genel arama tedbirine kı- yasla daha ağır bir müdahale teşkil edecek olması, kanun koyucuyu isabetli olarak bu tedbirin uygulanması bakımından genel arama ted- birinde delillerin mevcudiyetine yönelik aranan şüphe derecesinden daha yüksek bir şüphe derecesinin aranmasına sevk etmiştir. Belirtil- diği gibi hükmün lafzından anlaşılan, aranan kuvvetli şüphe derecesi- nin delillerin bilişim sisteminde bulunduğuna ilişkin olmasıdır; kanun koyucu suçun işlendiğine dair nitelikli bir şüphe derecesinin bulunma- sını aramamıştır. Bu iki şüphe derecesinin farkını şu şekilde açıklamak mümkündür; örneğin mağdurun, şüphelinin kendisinin rızası dışında cep telefonuyla fotoğraflarını çektiğini iddia ettiği ve bu yönde tanık beyanının bulunduğu bir soruşturmada, mağdurun ve tanığın beyan- ları somut deliller teşkil edecek, soruşturma organlarında bu beyanla- ra dayalı olarak suçun delili niteliğindeki fotoğrafların şüphelinin cep telefonunda bulunduğuna ilişkin kuvvetli şüphe oluşabilecektir. Ancak henüz soruşturmanın bu aşamasında Cumhuriyet savcı- sında suçun işlendiğine dair mahkûm olma olasılığının çok yüksek göründüğü kuvvetli şüphenin 119 oluşmamış olması ve bu şüphe dere- cesine ilgili delillerin elde edilmesiyle ulaşılabilecek olması mümkün- dür. Benzer şekilde, soruşturma makamında suçun işlendiğine ilişkin soruşturma kapsamında elde edilen deliller sonucunda kuvvetli şüphe oluşmuş olabilir, ancak bu suçun delillerinin şüphelinin kullandığı bi- lişim sistemlerinde bulunduğuna ilişkin aynı şüphe derecesini oluştu- racak deliller mevcut bulunmayabilir. Bunu bir örnek üzerinden açık- lamak gerekirse, şüpheli hakkında Sermaye Piyasa Kanunu’nun 106. maddesinde düzenlenen bilgi suistimali suçundan dolayı yürütülen bir soruşturmada, şüphelinin içeriden öğrenen kişi niteliğinde olması ve yatırım hesabında ani bir kazancın gözlenmesi halinde, kazancın elde edildiği işlemin bilgi suistimalinden kaynaklandığına ilişkin di- ğer delillerle desteklenen kuvvetli şüphe oluşabilir; ancak bu işlemi şüphelinin bilişim sistemlerini kullanarak mı gerçekleştirdiği yoksa aracı kuruma emrin başka yollarla mı iletildiği konusunda aynı dere- cede kuvvetli şüpheye ulaşılamamış olabilir. Nitekim bilgi suistimali 119 Dülger, Bilişim Sistemleri, s. 318; Murat Volkan Dülger, Bilişim Suçları ve İnternet İletişim Hukuku, Ankara 2020, s. 583, 584.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1