Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

146 Muris Muvazaası ve Muvazaa İddiasında Bulunulamayacak Bazı Durumlar memektedir. Amacı mal kaçırmak değil mehir sözleşmesi ile taşınmaz vermektedir. Bu amaçla yapılan temlik mal kaçırma amacı olmadığın- dan geçerli sayılmaktadır. 30 3-MİNNET DUYGUSU İLE YAPILAN SATIŞLAR Minnet duygusunun egemen olduğu temlikte muvazaa kabul edil- memektedir. Bu amaçla yapılan görünüşte satış geçerli sayılmaktadır. Zira muris (bakım alacaklısı) taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla değil, gerçekten bakıp gözetilmek amacıyla bakım borçlusu- na temlik etmişse, işlemin muvazaa nedeniyle iptali istenemez. “Asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanması- dır. (TBK madde 19) şayet bakım alacaklısının temliki, işlemde bakıp gözetme koşuluna değil de bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin: mirasçılarından mal kaçırma düşünce- sinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılarak, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 01.04.1974 ta- rihli kararı olayda uygulama yeri bulunur. “Mirasbırakanın ölünceye kadar bakım gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenmesi için de sözleşme tarihinde murisin yaşı fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olgula- rın göz önünde tutulması gerekir.” 31 30 Y. 2. HD, T.25.10.1965, K.4557/5028. Somut olaya gelince; davacı tarafın göster- diği tanıklar taşınmazın devrinin bedelsiz olduğunu belirtirken hiçbirisi murisin mirasçısından mal kaçırmak amacıyla temlikin gerçekleştirildiğini ima yollu dahi bildirmemiş, ortaya koymamışlardır. Aksine taşınmazın davalıya bağışlandığını vurgulayarak mehir olarak verildiğini ifade ettikleri gibi davacılar vekili dava di- lekçesinde çekişmeli taşınmazın tapusunun davalı ile murisin evliliği karşılığında muris tarafından davalıya verilmiş olabileceğini bildirmiştir. Bilindiği üzere; me- hir kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona er- mesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi arma- ğan etmesidir. TMK, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaat edip bir süre ertelemesini yasak- lamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehir, TMK tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez. (Erişim Tarihi: 25/01/2021). 31 Süleyman Sapanoğlu, Muvazaa ve İnançlı İşlem Davaları, 1.Baskı, Seçkin Ya- yınları, Ankara 2015, s.86-91 Bkz. Y. 1.HD, T.20.02.2012, K.1190/1607; Y. 1.HD. T.20/01/2014, K.124/619. (Erişim Tarihi: 24/01/2021).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1