Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

147 TBB Dergisi 2021 (154) Barış ÇİFTÇİ Bakım alacaklısının sözleşme anında özel bakıma muhtaç durum- da olmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaa kastı altında yapıldığını göstermez. Yargıtay kararlarında “Tüm çocukla- rın ahlaki yönden murise bakmakla yükümlü olmasına rağmen, bun- lardan birinin kendisine samimiyetle daha iyi bakacağı düşüncesiy- le tercih edilerek, onunla ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak murisin en doğal hakkıdır.” Diğer taraftan bu durumda özel bakım ihtiyacını aramak ve özel bakım ihtiyacının olmaması halinde mal kaçırma kastının kabulü hakkaniyete aykırı sonuçlar doğuracağı açık olarak kararda belirtilmiştir. 32 Özetle mirasbırakan taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla değil, gerçek bakılıp gözetilmesi amacıyla temlik etmişse, iş- lemin muvazaa nedeniyle iptali istenemez. Murisin gerçek iradesi sap- tanmalı ve iradeye uygun karar verilmelidir. Ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Bakım akdi ile yapılan temlikin muvazaalı olmadığı anlaşıldığı takdirde muris muvazaasına konu olmaz. Öte yandan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri ivazlı akitlerden olup, tenkise tabi değildir. Ayrıca belirtmek gerekir ki muvazaalı işlemlerde bankadan göstermelik para transferi yapılıp hemen ardından paranın çekilip terekede bu paranın çıkmaması da muvazaaya karine olmaktadır. 33 Tarafların gerçek ira- desinin mahkemece tüm olgular dikkate alınıp saptanması gerekir. 32 YHGK. T.16/03/1988, E.1987/2-814 K.1988/247. “Bir kimsenin gerek maddi ve gerekse manevi açıdan geleceğini güvence altına almak amacıyla, tüm çocukları ahlaki yönden kendisine bakmakla yükümlü olmakla birlikte, bunlardan birinin kendisine samimiyetle daha iyi bakacağı düşüncesiyle tercih edilerek, onunla ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparak, taşınmaz bir malını temlik etmesi en doğal hakkıdır. Diğer taraftan bu durumda özel bakım ihtiyacının varlığını ara- mak, başka bir anlatımla özel bakım ihtiyacının mevcut olmaması halinde mal ka- çırmak kastının gerçekleştiğinin kabulü de hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurur. Şöyle ki özel bakım ihtiyacı olmamakla beraber ölünceye kadar bakma sözleşme- si yapılan çocuk, miras bırakanla gerçekten maddi, manevi her yönden ilgilenip sağlığında her türlü ihtiyacını da karşılamış, diğeri hiçbir surette ilgilenmemiş, örneğin ziyaret görevini dahi yerine getirmemiş ise, özel bakım ihtiyacı yoktur gerekçesiyle uyuşmazlığı çözümlemek kuşkusuz her iki çocuğu aynı duruma ge- tirecek ve hakkaniyetle bağdaşmaz sonuçlar hasıl olacaktır. Ancak miras bıraka- nın sözleşmeyi yaparken diğer mirasçılardan mal kaçırmak kastıyla hareket ettiği anlaşılırsa, kuşkusuz durum değişir.” (Erişim Tarihi: 25/01/2021). 33 Y. 1. HD, T.03.03.2015, E.2014/3953, K.2015/3138. “Yapılan araştırma ve uygula- ma sonucu çekişme konusu taşınmazların resmi akitte gösterilen değeri ile o tarih- teki gerçek değerleri arasında açık nispetsizlik bulunduğu, murisin ekonomik sı-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1