Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

169 TBB Dergisi 2021 (154) Yusuf Can DELİPINAR sürülebilmektedir. 60 Örneğin; iş sahibi ile asıl yüklenici arasındaki söz- leşmede iş sahibinin bir kefili varsa, kefil de mahsup itirazında bulu- nabilecektir. Diğer yandan, alt yükleniciye yapılan ödeme bakımından iş sahibinin mahsup hakkı olmadığı kabul edilirse, kefilin tek başına takas def’ini ileri sürmesi mümkün olmayacaktır. 61 b) Hem Asıl Yüklenicinin Hem Alt Yüklenicinin İnşaatçı İpoteği Tesis Etmesi Durumunda İş sahibinin henüz asıl yükleniciye ödemesi gereken inşaat bedeli- ni ödemediğini varsayalım. Ödenmemiş olan inşaat bedelinin güvence altına alınması için asıl yüklenici inşaata konu taşınmaz üzerinde ken- disi lehine bir inşaatçı ipoteği tesis etmiş olsun. Aynı şekilde, alt yükle- nici de henüz asıl yükleniciden inşaattan kaynaklı alacağını alamamış olduğundan aynı taşınmaz üzerinde alt yüklenici lehine de bir inşaatçı ipoteği tesis edilmiş olsun. Bu durumda aynı taşınmaz üzerinde aynı iş için hem asıl yüklenicinin hem de alt yüklenicinin inşaatçı ipotekleri kurulmuş olacaktır. Söz konusu inşaatçı ipoteklerinin birbirine göre sırasına bakıldı- ğında, bu ipotekler değişik tarihlerde tescil edilmiş olsa bile zanaat- karlar ve yükleniciler inşaatçı ipoteğinden yararlanma bakımından aynı sırada sayılırlar (TMK m.896). Dolayısıyla, asıl yüklenicinin ve alt yüklenicinin inşaatçı ipotekleri paraya çevrildiğinde her iki inşaat ala- caklısı da aynı sırada yer alacaktır. 62 Bu durumda, kural olarak ipoteği paraya çeviren icra müdürlüğünün her iki alacaklının da alacaklarını eş zamanlı olarak ödemesi gerekecektir. Ancak bu durum da iş sahi- bi olan taşınmaz malikinin aynı iş için birden fazla ödeme yapması sonucunu doğuracaktır. Kaldı ki, sonrasında iş sahibinin asıl yükle- niciye tekrardan rücu etmesi gibi gereksiz bir işlem daha yapılması gereği doğacaktır. Bunun yerine, icra müdürlüğünün satış bedelinin paylaştırılması amacıyla sıra cetveli oluştururken, alt yükleniciye ya- pılan ödeme ölçüsünde asıl yüklenicinin alacağından mahsup işlemini gerçekleştirmesi daha isabetli olacaktır. 63 60 Von Tuhr, a.g.e., s. 685. 61 Von Tuhr, a.g.e., s. 685. 62 Ertaş, a.g.e., s. 608; Sirmen, a.g.e., s. 704; Akipek/Akıntürk/Ateş, a.g.e., s. 802. 63 Aynı yönde bkz. Reisoğlu, a.g.e., s. 151 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1