Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

9 TBB Dergisi 2021 (154) Süleyman ÖZAR rıza, şu dört unsurla oluşur: Rıza ehliyeti, rızaya elverişli konu, aydın- latılmış onam ve beyan. 30 a. Rıza ehliyeti Bir kimsenin rıza beyan edebilmesi için normun koruduğu hukuk- sal yararın sahibi olması ve rıza açıklama yetisinin bulunması gere- kir. 31 Fiil kimin hakkına yöneldiyse, rıza açıklama ehliyeti de ona ait- tir. 32 Kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bu konuda temsil mümkün değildir. 33 Ayırtım gücüne sahip olan herkes rızaya da ehil olacaktır. Kişinin bir hakkı üzerindeki tasarruf yetkisini kullanıp kullanmaması kişilik hak- kına ait bir seçimdir. Çünkü bu konu insanın kendi varlığını, kimliğini koruma ve geliştirme, kendi kaderini tayin etme, diğer ifadeyle özerk- liğine saygı duyulmasını isteme hakkı ile ilişkilidir. 34 İlgili, küçük veya mahcur ise rıza ehliyeti veli veya vasiye aittir (Hasta Hakları Yönetme- liği m. 24/1). 35 b. Rızaya elverişli konu Bir hakkı ihlal eden fiilin rıza nedeniyle hukuka uygun olabilmesi için, öncelikle üzerinde tasarruf edilebilecek bir hak söz konusu olma- 30 Özlem Yenerer, Tıbbi Müdahaleye Rızanın Ceza Hukuku Açısından İncelenmesi, İstanbul 2002, s. 26 vd. 31 Kayıhan İçel, Ceza Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2018, s. 394. 32 Nur Centel/Hamide Zafer/Özlem Yenerer Çakmut, Türk Ceza Hukukuna Giriş, İstanbul 2020, s. 333. 33 İçel, s. 397; Centel/Zafer/Çakmut, s. 337. 34 Özge Yücel, “Medeni Hukuk Bakış Açısıyla Tıbbi Müdahalenin Hukuka Uygunluğunun Koşulları”, Sağlık ve Tıp Hukukunda Sorumluluk ve İnsan Hakları, Editörler: Özge Yücel/Gürkan Sert, Ankara 2018, s. 197. 35 Velinin izni meselesi ile özellikle küçüklere uygulanan aşı tedbirinde karşılaşıl- maktadır. Avrupa Biyotıp Sözleşmesi’nin “muvafakat verme yeteneği olmayan kişilerin korunması” kenar başlıklı 6/2. maddesi, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun (m. 70/1) ve Hasta Hakları Yönetmeliği (m. 24/1) küçüğe yapılacak tıbbi müdahalelerde açıkça velinin iznini şart koş- maktadır. Anayasa Mahkemesi de bebeklik dönemi aşılarında muvafakatin sade- ce anne-babaya ait olabileceğini teyit ederek ihlal kararı vermiştir (Halime Sare Aysal, 2013/1789, 11/11/2015). Öte yandan bu durumun 1959 BM Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi ile 1989 BM Çocuk Hakları Sözleşmesi tarafından kabul edilen çocuğun yüksek yararı ilkesine uygun olup olmadığı tartışmalıdır. Yine, Anaya- samızın 41/2. maddesine göre de devlet ‘‘özellikle ananın ve çocukların korun- ması’’ ile yükümlüdür. Şu hâlde, bu konuda çocuğun velisini peşinen tek yetkili olarak kabul etmek her zaman kolay değildir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1