Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

239 TBB Dergisi 2021 (154) Hasan TUNÇ o halde bu egemenliğin başka birine devredilmesi ya da halkın başkaları tarafından temsil edilebilmesi düşünülemez. 19 2. Egemenliğin ikinci özelliği, onun “Bölünemez Oluşu”dur. Ege- menliğin bölünmesi, niteliğine aykırı olur. Çünkü böyle bir bö- lünme, Rousseau’ya göre genel iradeyi “Özel İrade” durumuna getirir. Rousseau, yasama, yürütme, yargı ve vergileme gibi görev bölümlemelerine kesinlikle karşı çıkmaktadır. Ona göre egemenli- ğin parçaları gibi görünen bu yetkiler, aslında egemenliğe sıkı sı- kıya bağlıdırlar. Egemen kuvvet bunları dilediği gibi kullanabilir. 3. Rousseau, egemenliğin üçüncü bir özelliği olarak onun “Yanılmazlığı”nı dile getirmektedir. Genel irade doğrudur, şaş- maz, daima halkın iyiliğine yönelir. 4. Dördüncü özellik, egemenliğin salt ve mutlak oluşudur. Ancak egemen, Rousseau’ya göre, hiçbir toplum üyesine toplumun isteği dışında bir yükümlülük getiremez, yani egemenliğini toplumun zararına kullanamaz. Toplum Sözleşmesi egemene sadece insanla- rın toplumla ilişkilerini düzenleyen haklarını aktarmıştır. O halde egemenin, bireylerin bunun dışında kalan haklarına müdahale et- memesi gerekir. Rousseau’nun genel irade ve egemenlik üzerindeki bu düşünce- leri mutlak hükümdarların egemenliklerine son vermiştir. Bunun ar- dından ise “Millet” kavramı egemenliğin meşru kaynağı olarak kabul edilmiştir. Böylece milli egemenlik kavramı ortaya çıkmıştır. Milli ege- menlik, millet tarafından Devlete verilen iktidardır. Başka bir deyişle egemenliğin bir kişiye, gruba ya da çoğunluğa değil, bütün millete ait olmasıdır. Millet ise kendisini oluşturan fertlerin üstünde onlardan ayrı ve bağımsız bir şahsiyettir. Vatandaşlar egemenliğin kendilerine düşen parçasına sahip değillerdir. Egemenlik bir tüzel kişilik olan mil- lete aittir. 20 Rousseau’nun düşünceleri egemenliğin sujesinde bir yeni- lik getirmiştir. Böylece “Klâsik Egemenlik Teorisi”nde krala ait olan egemenlik tacı, artık onun başından alınarak olduğu gibi “Millet”in başına oturtulmuştur. 19 Mehmet Akad, Genel Kamu Hukuku, Filiz Kitabevi, İstanbul 1997, s. 110 vd. 20 Bahtiyar Akyılmaz, “Mill Egemenlik Kavramının Gelişimi”, Gazi Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi Dergisi , Cilt 2, Sayı 2, 1998, s. 5.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1