Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

240 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nde Egemenliğin Görünümü: Anayasa Hukuku ... C. GÜNÜMÜZDE EGEMENLİĞİN GÖRÜNÜMÜ 1. Birinci Dünya Savaşı’ndan Sonraki Gelişmeler Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya, yeni devletlerin kurul- masına ve mevcut olanların bazılarının da varlıklarını kaybetmelerine sahne olmuştur. Yeniden doğan devletlerin bir kısmı halk egemenliği- ne dayalı temsili demokrasi sistemini benimsemişler ve bu yönde de- mokratik müesseseler kurmuşlardır. Parlamenter sistemleri bulunan devletler de bireyler için sosyal ve ekonomik haklar ve mükellefiyetler yükleyen anayasaları kabul etmişlerdir. Böylece demokratik ve parla- menter devlet sistemleri doğmuştur. 21 Ayrıca bu dönemde, milliyetçi otoriter bir partinin diktatörlüğü- ne dayalı ve korporatif yapı üzerine kurulu yönetimler söz konusu olmuştur. Buna göre, birey, devleti yapan unsur değildir, yani birey kaynak değildir, birey devletin amacı da değildir. Devlet bireylere de- ğil, sosyal kuruluşlara dayanır, devletin kendine özgü amaçları vardır, böylece faşist devlet 22 liberal devletin birey anlayışını reddetmektedir. Birey başlı başına bir değer ve varlık değildir, bir sosyal kuruluş içinde yer aldığı zaman değer ve anlam kazanır, bireye değer ve anlam ka- zandıran husus, bireyin yaptığı fonksiyon ya da fonksiyonlardır. Yani birey içinde yer aldığı çeşitli değişik kuruluşlar aracılığı ile varlık ka- zanır. Birey devletin amacına hizmet eden bir araç konumundadır. 23 Yine bu dönemde belirli bir sınıfın egemenliğini öngören ve bu sınıf için ekonomik, hukuki ve siyasi imkân yaratma iddiasında bu- lunan bir yönetim biçimi doğmuştur. Birinci Dünya Savaşı insanlığa çok büyük acılar yaşatmıştır. Bu tür savaşların bir daha yaşanmama- sı ve kalıcı bir uluslararası barış düzeninin sağlanması amacıyla pek çok düşünceler ileri sürülmüştür. Bu düşüncelerin buluştuğu nokta ise evrensel bir teşkilatlanmaya gitmek olmuştur. 24 Evrensel bir teşkilat- lanma ile savaşı önleyecek bazı tedbirlerin alınabileceği ve savaş ilan 21 Kaygusuz, s.15. 22 Mussolini, “Devlete karşı hiçbir şey olamaz; devletin dışında hiçbir şey olamaz, her şey devletin içindedir” cümlesiyle faşizmin temelini ortaya koymuştur. Bu formül, devleti mutlak üstünlüğünü, ezici ve karşı gelinmez gücünü açıkça anlat- maktadır. Kapani, Kamu Hürriyetleri, s.149. 23 Göze, s. 320. 24 Abdülkadir Akıl, “Yeni Dünya Düzeninde Birleşmiş Milletler ve Geleceği”, A. Ü. Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi , Cilt: VII, Sayı: 3-4, Erzincan 2003, s. 425.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1