Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

23 TBB Dergisi 2021 (154) Süleyman ÖZAR Bir hükümlünün protesto amacıyla beslenmeyi sürekli olarak 87 red- detmesi halinde açlık grevi eyleminin başladığı kabul edilmelidir. Bu durumda devlet harekete geçer. Cezaevi hekimi ilgiliyi aydınlatır, bu hareketin neden olacağı bedensel ve ruhsal hasarlar konusunda bilgi- lendirmede bulunur. Aynı zamanda cezaevinin psiko-sosyal hizmet birimi de kişinin bu hareketinden vazgeçmesi için çalışmalar yapar. Cezaevinde zorla besleme için hayati tehlike şartı aranmamış, sadece eylemin tüm ikna çalışmalarına rağmen sürdürülmesi yeterli görülmüştür. Bu durumda Kanun, kurum hekimince belirlenen reji- me göre ilgilinin uygun ortamda beslenmesine başlanmasını buyur- maktadır. Düzenlemede ‘zorla’ ibaresi kullanılmasa da hükümlünün rızasına aykırı olarak beslenmesini başka kelimeyle tarif etmek imkânı bulunmamaktadır. İnsanın öz varlığını, onur ve haysiyetini ilgilendiren bu düzenle- me yalnız başına bırakılmamalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi iç- tihatlarında çizilen çerçeve ile birlikte düşünülmelidir. Mahkeme’nin ihlal kararları verdiği Nevmerzhitsky v. Ukrayna (2005), Ciorap v. Mol- dova (2007) gibi davalarda ortaya koyduğu standartlar şu şekildedir: 88 Zorla besleme; • tıbben gerekli olmalı, • ilgilinin yaşamını kurtarmaya yönelik olmalı, • itiraz hakkı, yargısal denetim, uygulamanın tutanağa bağlanması, yetkili hekim tarafından gerçekleştirme gibi güvenceler içermeli, • mümkün olan en hafif müdahale yöntemiyle, insan onur ve haysi- yetini çiğnemeyecek şekilde yapılmalı, • greve son verdirmek için bir baskı ve ceza aracına dönüşmemeli. Görüldüğü üzere AİHM, gıda verme işleminde rıza aranmamasını sorun etmemiştir, yeter ki insan onurunu alçaltıcı şekilde müdahale edilmesin. İnsan onuru, devletin tüm işlem ve eylemlerinde gözetmesi 87 Mevzuatımızda belli bir süre öngörülmemiştir. ABD’de Federal Ceza İnfaz Kurumlarında bu süre 72 saat olarak öngörülmüştür. 72. saatten sonra kişi açlık grevcisidir (Gordon, s. 350). Bizim de katıldığımız görüşe göre, bu konuda kesin bir süre belirlemek doğru değildir. Kişiden kişiye değişebilecek fiziksel yeterliliğe göre açlık grevinin başlangıcına karar verilmelidir (Levy, s. 9). 88 Levy, s. 30.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1